17 Mayıs 2011 Salı

Mahşer Meydanı ve Hesap



Mahşer Meydanı ve Hesap
Mahşer Meydanı ve Hesap

Mahşer Meydanı ve Hesap

يَوۡمَٮِٕذٍ۬ تُعۡرَضُونَ لَا تَخۡفَىٰ مِنكُمۡ خَافِيَةٌ۬=“ O gün huzura arz olunursunuz. Size ait hiçbir şey gizli kalmayacak.

فَأَمَّا مَنۡ أُوتِىَ كِتَـٰبَهُ ۥ بِيَمِينِهِۦ فَيَقُولُ هَآؤُمُ ٱقۡرَءُواْ كِتَـٰبِيَهۡ=Artık kitabı sağ eline verilmiş olana gelince der ki; “-Alın okuyun kitabımı! Çünkü ben hakikaten hesabıma kavuşacağımı biliyorum

فَهُوَ فِى عِيشَةٍ۬ رَّاضِيَةٍ۬ =İşte o hoşnut bir hayat içindedir.)

فِى جَنَّةٍ عَالِيَةٍ۬ = yüksek bir cennette)

(قُطُوفُهَا دَانِيَةٌ۬ -=meyveleri de yakındır)

(كُلُواْ وَٱشۡرَبُواْ هَنِيٓـَٔۢا بِمَآ أَسۡلَفۡتُمۡ فِى ٱلۡأَيَّامِ ٱلۡخَالِيَة = {dünyada} Geçmiş günlerde takdim ettiğiniz {iyi amellerin} karşılığı olarak afiyetle yiyin, için. )

َ فَأَمَّا مَنۡ أُوتِىَ كِتَـٰبَهُ ۥ بِيَمِينِهِۦ فَيَقُولُ هَآؤُمُ ٱقۡرَءُواْ كِتَـٰبِيَهۡ Amma kitabı sol eline verilmiş olan kimseye gelince, oda der ki; “ – Ah keşke benim kitabım verilmeseydi!)

وَلَمۡ أَدۡرِ مَا حِسَابِيَهۡ = Hesabımın da ne olduğunu bilmeseydim” (Hakka suresi 18-26)

-   İnsanlar mahşer meydanında, onun dehşet ve azamet terleri içinde kıvranıp dururken gök tarafından büyük yapılı, korkunç suretli şiddet saçan melekler gelir. Nitekim Rasülullah Efendimiz; “-Allah-ü Teala’ nın öyle acayip melekleri vardır ki göz kapaklarının arası 100 yıllık mesafedir.” buyurmuştur. İşte bu melekler halka dönerek, teker teker bütün insanları çağıracak “ Ey falan oğlu filan hesaba gel” diyecekler.

İşte bu anda kalpler çarpmaya, vücutlar terlemeye başlayacak, akıllar yerinden oynayacak. Hesaba çekilmektense cehenneme gitmeyi  tercih edecekler. Suale başlamadan önce  arşın nuru gözükecek ve yeryüzü bu nur ile parlayacak.  O zaman herkes Allah-ü Teala’nın hesap görmeye başlayacağını anlayacak ve yine herkes Allah-ü Teala’nın yalnız kendisini  hesaba çekeceğini zan edecektir.

Azamet sahibi  Hz Allah o anda Cebrail’e cehennemi getir buyuracak, o da cehennemi getirecek. Gerekli emri alan cehennem  kükreyerek, insanlar üzerine kıvılcımlar saçmaya başlayacak. Herkes onun uğultusunu duyacak ve herkes feryadu figan ederek vay halimize diyecekler…

بِسۡمِ ٱللهِ ٱلرَّحۡمَـٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَعُرِضُواْ عَلَىٰ رَبِّكَ صَفًّ۬ا لَّقَدۡ جِئۡتُمُونَا كَمَا خَلَقۡنَـٰكُمۡ أَوَّلَ مَرَّةِۭ‌ۚ بَلۡ زَعَمۡتُمۡ أَلَّن نَّجۡعَلَ لَكُم مَّوۡعِدً۬ا (٤٨)

Meali: “ Ve hepsi saf saf olarak Rablerine arz edilmişlerdir. İşte buyurur; “-Celalim hakkı için ilk defa yarattığımız gibi bize geldiniz.Size hiç  bir mevıde yapmayacağız, hesap sormayacağız zan etmiştiniz. Sure-i Kehf = 48

Beş saf olarak geleceklerdir, bir saf Peygamberlerdenbir saf   evliyaullahtan ,bir saf mü’minlerden bir safta münafıklardan oluşacaktır.

Bu yazıyı gönderen degerli  ŞERİFE ŞEVVAL KARDELEN hocamizdan Allah razı olsun,Sizlerinde dualarını bekleriz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder