Cennetteki Mahallerin Sayısı, Yükseklik Ve Genişliği
Yüce Allah buyurdu ki:
“Rablerine karşı gelmekten sakınanlar, bölük bölük cennete götürülürler. Oraya varıp da kapıları* açıldığında, bekçileri onlara: “Selâm size, hoş geldiniz! Temelli olarak buraya girin” derler. Onlar: “Bize verdiği sözde duran ve bizi bu yere vâris kılan Allah’a hamdolsun. Cennette istediğimiz yerde oturabiliriz. Yararlı iş işleyenlerin ecri ne güzelmiş!” derler.” (Zümer, 39/73-74)
“Kapıları onlara açılmış Adn cennetleri vardır.” (Sâd, 38/50)
“Melekler her kapıdan yanlarına girip: “Sabretmenize karşılık size selâm olsun. Burası dünyanın ne güzel bir sonucudur” derler.” (Ra’d, 13/23-24)
Önceki kısımlarda geçen hadislerden birinde şöyle denmekteydi:
“Müminler cennetin kapısına vardıklarında kilitli olduğunu görürler.‘ Kapının açılmasını sağlamak için Aziz ve Celil olan Allah’tan, aracılık yapmasını dilerler.“
Sûr hadisinde ise şöyle denilmektedir:
“İnsanlar Âdem’e, sonra Nuh’a, sonra İbrahim’e, sonra Musa’ya, sonra İsa’ya gelirler. Hepsi onların şefaat isteminden yüz çevirir. Sonra o insanlar Rasûlullah (s.a.v.)’e gelirler. O, gidip cennetin kapısının halkasını şiddetle vurur. Bekçi: “Kim O?” der. O da: “Ben Muhammed’im” der. Bunun üzerine bekçi: “Bu kapıyı senden önce kimseye açmama emrini aldım.” der. (Kapı açılır. Rasûlullah) cennete girer. Allah katında, müminlerin keramet yurduna girmeleri için şefatte bulunur. Allah onun şefaatini kabul eder. Böylece Rasûlullah (s.a-.v.), cennete ilk giren peygamber olur. Onun ümmeti de cennete ilk giren ümmet olur.“
Sahih’de rivayet olunduğuna göre Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Cennette ilk şefaat edecek olan ve cennetin kapısına şiddetle ilk vuracak olan benim.”
Başka bir hadis-i şerifte de şöyle buyurmaktadır efendimiz:
“Cennetin anahtarı lâ ilahe illâllah’tır.”
İmam Ahmed b. Hanbel… Müminlerin emiri Ömer b. Hattab’dan rivayet etti ki; Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Abdestini güzelce aldıktan sonra gözlerini semâya dikip ‘eşhedü en la ilahe illallahü vahdehu la şerike leh. Ve eşhedü enne Muhammeden abdühu ve Rasûlüh’ derse, ona cennetin sekiz kapısı açılır. Dilediği kapıdan içeri girer.“
İmam Ahmed b. Hanbel… Sehl b. Sa’d'dan rivayet etti ki; Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Doğrusu cennette bir kapı vardır. Ona Reyyan denir. Oruçlular kıyamet gününde o kapıdan cennete davet edilirler. “Oruçlular nerede?” denilir. Oruçlular içeri girince de kapı kilitlenir. Artık onlardan başkası o kapıdan içeri giremez.“
Taberanî… Sehl b. Sa’d'dan rivayet etti ki; Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Cennette sekiz kapı vardır. Onlardan birine Reyyan kapısı denir. Oradan ancak oruç tutanlar içeri girebilirler.“
İmam Ahmed b. Hanbel… Ebû Hüreyre’den rivayet etti ki; Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Bir kimse Allah yolunda kendi malından bir çift (şeyi) infak ederse, Cennet’in(bütün) kapılarından çağırılır. Cennetin sekiz kapısı vardır. Namaz kılanlardan olan kişi, sadaka kapısından çağırılır. Oruç tutanlardan olan kişi, Reyyan kapısından çağırılır.“ Ebubekir (r.a.): “Vallahi ey Allah’ın Rasûlü! Bir kimse bu kapıların her hangi birinden çağırılırsa ona zarar yoktur. Bir kimse bu kapıların tümünden çağırılabilir mi ya Rasûlallah?” diye sordu. Rasûlullah (s.a.v.) şöyle cevap verdi: “Evet… Senin de onlardan biri olacağını umarım.“
İmam Ahmed b. Hanbel’in oğlu Abdullah… Utbe b. Abdullah es-Süle-mî’den rivayet etti ki; Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Bir müslümanın buluğa ermemiş üç çocuğu vefat ederse, onun bu çocukları kendisini cennetin sekiz kapısında karşılarlar. Dilediği kapıdan içeri girer.“
Beyhakî… ihlaslının, günahkârın ve münafıkın savaşımıyla ilgili olarak Utbe b. Abdullah es-Sülemî’den rivayet etti ki; Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Cennetin sekiz kapısı vardır. Doğrusu kılıç, günahları silendir, ama münafıklığı Silmez.”
Buharî ve Müslim’in sahihliğinde ittifak ettikleri şefaat hadisinde… Ebû Hüreyre, Rasûlullah (s.a.v.)’in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
“Allah der ki: ‘Ya Muhammed! Ümmetinden üzerinde hesab bulunmayan kimseleri sağ kapıdan cennete koy. Onlar diğer kapılarda da insanlara ortaktırlar.’ Muhammed’in canı elinde bulunan zâta yemin ederim ki; cennet kapısının iki kanadı arasındaki mesafe, Mekke ile Hecer (ya da Mekke ile Busrâ) arasındaki mesafe kadardır.”
Müslim, Halid b, Umeyr el-Adevî’den rivayet etti ki; Utbe b. Gazvan, kendilerine bir hutbe irâd etmiş, Allah’a hamd-ü senada bulunduktan sonra şöyle demiştir:
“İmdi, dünyâ, sonu geldiğini ilân etmiş olup arkasını dönüp kaçmaktadır. Onda, kabın dibinde kan ve kabın sahibi tarafından (yere) boşaltılan (su)birikinti(si) kadar az bir (zaman) birikinti(si) kalmıştır. Siz dünyadayken ebedi bir diyara intikal edeceksiniz. (Bari) hayırlı amelinizle birlikte oraya intikal edin. Bize anlatıldığına göre cennetin kapısının iki kanadı arasında kırk senelik bir yol vardır. Orası öyle bir gün görecek ki, sıkışıklıktan adeta cızırdayacaktır.“
Bu hadisin Saîd el-Harirî b. Muaviye tarafından gelen bir varyantında ise şöyle denilmektedir:
“Doğrusu cennetin kapısının iki kanadı arasında yetmiş senelik yol vardır.”
Yakub b. Süfyân… Salim’in babası Abdullah’tan rivayet etti ki; Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Ümmetimin, içinden geçerek cennete gireceği kapının genişliği, rahvan ata binmiş bir süvarinin üç günde katedeceği yol mesafesi kadardır. Sonra onlar o kapıda öyle bir sıkışıklık meydana getirirler ki, neredeyse omuzları yerinden çıkar.“
Utbe b. Gazvan’ın rivayet ettiği hadiste anlatıldığına göre o kapının iki kanadı arasındaki mesafe, “kırk senelik yol kadardır.” Bu, esahh bir rivayettir.
Müsned adlı eserinde Abd b. Humeyd… Ebû Saîd’den rivayet etti ki; Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Şüphesiz, cehennemin yedi kapısı vardır. O kapılardan her birinin genişliği, bir süvarinin ancak yetmiş senede alabileceği yol kadardır.”
Bu meşhur bir hadistir. Bazı alimler bu mesafenin bir kapının iki kanadı arasındaki genişliği değil de her iki kapı arasındaki genişilği ifade ettiğini söylemişlerdir ki, bununla önceki hadis arasında bir çelişki meydana gelmesin. Doğrusunu Allah bilir.
Kurtubî, cennetin on üç kapısı olduğunu iddia etmiş ancak bunu ispatlama sadedinde kuvvetli bir delil ibraz edememiş, en fazla şöyle demiştir: Cennetin kapılarının sekizden fazla olduğunu gösteren delillerden biri, Hz. Ömer’in Tirmizî ve diğerleri tarafından rivayet edilen şu hadisidir:
“Abdest alıp ‘Eşhedü en lailâhe illallah’ diyen kimseye cennetin kapılarından sekiz tanesi açılır. Bunlardan dilediği birinden cennete girer.“
Kitabu’n-Nasîha adlı eserinde Acurî… merfu olarak Ebû Hüreyre’den şöyle bir rivayette bulunmuştur:
“Doğrusu cennette duhâ (kuşluk) kapısı denen bir kapı vardır. Bir ünle-yici şöyle seslenir: Nerede kuşluk namazı kılmaya devam edenler? Bu, sizin kapınızdır!.. (Buradan) cennete girin.“
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder