9 Mart 2012 Cuma

Sistem başlatılırken hatalı veya eksik dosyalarla karşılaşılıyorsa


Sistem başlatılırken hatalı veya eksik dosyalarla karşılaşılıyorsa…
Windows, başlatılır ken eksik veya hasar görmüş dosyaları rapor edebilir. Sistem başlatılıyor olabilir ancak sorunu gidermezseniz uyarıları her seferinde yeniden almaya devam edersiniz.
Çözüm: Registry’deki eski yazılım artıklarını ortadan kaldırmalısınız. Öncelikle Windows başlatılırken, işletim sisteminin kusurlu bulduğu dosya isimlerini not alın.
1- Başlat menüsünden Çalıştır’ı seçin ve dosya adı yerine “regedit” yazdıktan sonra Tamam’a tıklayın. Kayıt Düzenleyicisi başlatılacaktır.
2- Düzen ve Bul’a tıklayın ve arama satırına ilk not aldığınız dosya ismini girin. Arama sonuçlanınca bulunan kaydın üzerine sağ tuşla tıklayın ve Sil’i seçin. Bir sonraki soruyu Evet’e tıklayarak geçin. F3 tuşuyla aynı ad altındaki tüm kayıtları görüntüleyebilirsiniz. İlk iki adımı diğer dosyalar için de tekrarlayın.
3- Menü çubuğu üzerinden Kayıt’a tıklayın ve Kapat’la programı sonlandırın.

PC ÇALIŞIRKEN ÇIKAN SORUNLAR


PC ÇALIŞIRKEN ÇIKAN SORUNLAR
İşletim sistemi tam olarak yüklenir ve prensipte sorunsuz çalışır. Ancak zaman zaman hata mesajlarıyla karşılaşmaya devam edebilirsiniz.
Ekran şiddetli şekilde titriyorsa ne yapılması gerekir?
Monitör, bilgisayar başında saatlerce çalıştıktan sonra göz ağrılarına yol açacak şekilde titriyorsa, görüntü tazeleme oranı çok düşük ayarlanmış olabilir.
Çözüm: Görüntü tazeleme frekansı, monitörün ekran görüntüsünü ne sıklıkla yeniden oluşturacağını ifade eder. 85 Hertz iyi bir seçim, ancak belli bir ekran tazeleme hızı atayabilmek için monitör
modelinin sisteme doğru tanıtılmış olması gereklidir.
1- Sağ fare tuşuyla Windows masaüstündeki herhangi bir boşluğa tıklayın ve açılan menüden Özellikler’i seçin.
2- Monitör-Değiştir ve “Tüm Donanım’ı göster”i seçtikten sonra listeden monitör modelini seçin. Aradığınız modeli bulamadıysanız sol pencereden Standart Monitör Türleri’nden Tak ve Çalıştır Monitör’ ü seçin. Tamam ve Kapat’a tıklayın
3- Ekran Kartı sekmesinden resim tazeleme hızını 85 Hertz’e getirin. Değişiklikleri Tamam’a tıklayarak onaylayın. Yeni düzenlemelerin geçerli olabilmesi için Windows’un yeniden başlatılması
gerekecektir.

Monitöre görüntü gelmiyorsa ne yapılması gerekir?


Monitöre görüntü gelmiyorsa ne yapılması gerekir?
PC’yi başlatın. Fan ve sabit disk(ler) çalışmaya başladıktan sonra ekran hala siyahsa veya “no sync” uyarısı alıyorsanız mönitör kablosu bilgisayara doğru şekilde bağlanmamış olabilir.
Çözüm: Monitör kablosunun kasanın kasanın arka yüzündeki ekran kartına hatasız bağlandığından emin olun. Kablo yerinden oynamış veya çıkmışsa hatayı düzeltin. En iyi çözüm kabloyu yerinden çıkarıp yeniden takmak ve her iki yanındaki vidaları kullanarak monitörü yerinden oynattığınızda yeniden
çıkmasını engellemek için sabitlemek

PC DÜZGÜN BAŞLATILMIYORSA


PC DÜZGÜN BAŞLATILMIYORSA
Bilgisayara elektrik geliyor,monitör de sorunsuz çalışıyor ama Windows bir türlü başlatılamıyor. Bu durumda ekrana yansıyan hata mesajlarının yönlendirmesiyle hatanın kaynağı bulunabilir.
Sürücüde disket varsa ne yapılması gerekir?
“Non-System disk or disk error. Replace and strike any key when ready” uyarısı alıyorsanız BIOS, sistemi A sürücüsündeki disketten başlatmayı deniyorsa ve sürücüdeki açılış disketi değilse bilgisayar bu hatayı verecektir.
Çözüm: Disketi sürücüden çıkarın ve klavyenin herhangi bir tuşuna tıklayın. Bilgisayarınız sabit diskten başlatılacaktır.
Bilgisayar sabitdiski tanımıyorsa Sürücüde hiç bir disket olmasa bile “operating system not found” uyarısıyla karşılaşıyorsanız sabit disk(ler)iniz BIOS’tan doğru tanıtılmamış olabilir.
Çözüm: Bilgisayarı başlattıktan hemen sonra Award-BIOS için Del,Phoenix-BIOS için F2′ye tıklayarak PC’nin konfigürasyon menüsü olarak tanımlanabilecek BIOS’a girin.
BIOS Features Setup (Award) veya Main (Phoenix) başlığının üzerine gelin. Tüm sabit diskleri Award BIOS için üst resimdeki gibi,Phoenix BIOS için ise IDE-Drive 1-4 ten Auto moduna getirin. Auto seçeneği bilgisayar her yeniden başlatıldığında sabit disklerin yeniden tanımlamasına yarar. Bu sayede hatalı ayarlamaların önüne geçilmiş olur. Award-BIOS’ta değişikliklerden sonra “Esc” tuşuna tıklayın ve Save & Exit Setup’ı seçin. “Y” tuşuyla seçiminizi onaylayın. Phoenix-BIOS’ta ise sağ üstteki Exit’ten Save Changes & Exit’i seçin. Auto modu sadece sabi diskleri tanımlamakla kalmaz CD-ROM sürücü ve DVD’leri de bulur.

Bilgisayarı açtığınızda bip sesleri geliyorsa


Bilgisayarı açtığınızda bip sesleri geliyorsa…
Bilgisayarı açıyorsunuz, fan ve sabit disk(ler) çalışmaya başlıyor ancak PC speakerdan bip sesleri geliyor. Bip kodları sayesinde bu sayfalardaki BIOS hata sinyalleri tablosundan faydalanarak sistemin hangi sebeple başlatılamadığı öğrenilebilir. Benzer bir durumda kaldığınızda yapmanız gereken genelde bilgisayar kasasının vidalarını sökmek olacaktır. Kaygılanmayın! Sorunun kaynağının
yerinden çıkmış bir görüntü kartı veya anakartla yeterince temas etmeyen işlemci olma olasılığı yüksek.
Çözüm: BIOS hata sinyalleri tablosu vasıtasıyla önce problemi tanımlayın. Bilgisayarınız tablodaki durumlardan da farklı davranıyorsa tabloda yer almayan diğer kodların bulunduğu kullanım kılavuzuna bakmalısınız.
İşlemci: PC, bir işlemci hatasına işaret ettiğinde, çip anakart üzerine doğru yerleştirilememiştir. İşlemcinin türüne bağlı olarak iki farklı çözümden bahsedilebilir. Bilgisayarın elektrik bağlantısını kesin ve kasayı vidalarını sökerek açın. Daha sonra hangi türde işlemcinin takılı olduğunu kontrol edin.
Soket işlemciler: Yeni nesil işlemciler dörtgen bir soket üzerine oturuyor ve bir kol vasıtasıyla sabitleniyor. Kolu kaldırın ve işlemciyi aşağıya doğru hafifçe bastırın. Yerine oturduğuna inandığınızda da yeniden kolu indirin. Slot i.lemciler: Athlon- Pentium II / III işlemciler, tıpkı ekran kartları gibi slot adı verilen yuvalara oturtuluyorlar. İşlemciyi her iki taraftan da
tutarak dikkatlice yerine bastırın. Kasanın vidalarını yeniden takın ve bilgisayarı başlatın.
Ekran Kartı: Bildirilen ekran kartıyla ilgili bir sorunsa, kartın bağlantılarının AGP slotuna yeterince temas etmemesi olasılığı söz konusu. Bilgisayarı kapadıktan sonra kasanın vidalarını sökün. Ekran kartının üzerine hafifçe bastırarak sorunun üstesinden gelebilirsiniz. Altın sarısı bağlantı noktalarının slotun içinde tamamen kaybolmasını sağlayın. Bir başka hata sebebi ekran kartının PC kasasına vidalanmamış olması. Bu kontrolü de yaptıktan sonra kasayı kapatıp bilgisayarı başlatabilirsiniz.
Bellek: Sorunun kaynağı bellek modülleriyse bilgisayarı kapatın ve kasanın vidalarını sökün. İşlemcinin yakınlarında konuşlandırılmış bellek modüllerinin her iki yanındaki kenetleri açın.
Modülleri yerlerinden çıkarın ve slota temas noktalarını temizledikten sonra yerlerine oturtun. Bellek modüllerini sabitleyip,kasa yı vidaladıktan sonra bilgisayarı yeniden başlatabilirsiniz.

Bilgisayar klavyeyi tanımıyorsa ne yapılması gerekir?


Bilgisayar klavyeyi tanımıyorsa ne yapılması gerekir?
Bilgisayar başlatıldığında klavyenin takılı olmadığı yönünde bir hata mesajı veriyorsa klavye kablosunun gevşek takıldığı veya yerinde olmadığı düşünülebilir. Bilgisayarınız PS/2 ise kablolar karıştırılmış da olabilir. Çözüm: Bilgisayarın arka yüzünde iki PS/2 girişi bulunur. Fare ve klavye kablolarının bu girişlere takılı olduğundan emin olun. PS/2 bağlantısının kötülüğü klavye ve fare girişlerinin birbirinin aynısı olması. Bilgisayar kasaları artık sözkonusu girişlerin yanında fare ve klavye sembolleri görülebilecek şekilde üretiliyorlar. Bu tarz bir kasaya sahipseniz kabloyu sembollerle gösterildiği şekilde takın. Kasada herhangi bir işaret yoksa klavyenin soldaki, farenin de sağdaki girişle kullanılması gerektiğini
hatırlatalım.

PC’NİN AÇILIŞINDAKİ PROBLEMLER


PC’NİN AÇILIŞINDAKİ PROBLEMLER
Bilgisayarınız daha açma düğmesine bastığınız andan itibaren çalışmayı reddediyorsa bileşenlerin en az biri başlangıçtaki fonksiyon denetimini geçemiyor demektir. Bu durumda genellikle eksikliğin nerede olduğu bildirilemeyeceğinden, hatanın bulunması zorlaşır. Problem büyük ihtimalle önemsizdir ve kolaylıkla bertaraf edilebilir.
PC Hiçbir yaşam belirtisi göstermiyorsa…
Bilgisayar kasasının ön yüzündeki açma kapama şalterini kullandınız, ancak PC’den herhangi bir ses gelmiyor. Bu durum, elektriklendirme ile ilgili problemlere işaret eder ve çok sayıda nedeni akla
getirir.
Çözüm1: Kasanın arka bölümündeki güç kablosu yerinden çıkmış olabilir. Bu kablonun doğru takıldığından emin olun. Bilgisayarın yerini değiştirdiyseniz güç kablosunun tamamen yerinden
çıkması ihtimali var.
Çözüm2: Ana güç kaynağı kapatılmış olabilir. Güç kablosunun, kasanın güç kaynağına bağlandığı noktada ana güç şalteri bulunur. Şalter “0″ a işaret ediyorsa akım tamamen kesiktir. Şalterin hangi konumda durduğunu kontrol edin ve gerekirse “1″ e getirin.
Çözüm3: Üzerinde kendi şalterini barındıran bir priz kullanıyorsanız bu ikinci şalteri kapatmış da olabilirsiniz. Sistem, elektriği prizden temin etmesi gerektiğinden başlatılamıyor olabilir.

Max Payne 3 Demo indir ve İnceleme


Oyun Mart 2012 de yayınlayacağı için demo dağıtımı başlamamıştır
Max Payne ismini sanırım birçok oyuncu işitmiştir. Max Payne deri ceketi, iki elinde tuttuğu silahları ve bozuk olan psikolojisiyle hafızalara kendini kazımıştı. En azından Payne ismi geçtiğinde benim aklıma ilk gelenler bunlar oluyor. Ama birde bizleri oyunlarda ağır çekim yani “bullet time” modu ile tanıştıran ilk oyundur Max Payne. Özellikle adamların üzerine doğru atladığımızda ağır çekim moduna alıp düşmanlarımızı tek tek haklamanın keyfi bambaşkaydı. Son oyununun ardından geçen seneler tam bizlere Payne’i unutturmak üzereydi ki, Rockstar bizlerin sessiz çığlıklarını duyarak Max Payne 3′ü duyurdu. Duyurdu duyurmasına da kimdi bu Payne? Ne iş yapardı? Neydi bu adamın hikayesi? Neydi bozuk olan bu psikolojisinin sebebi? Aradan geçen seneler Payne’i ister istemez bizlere unutturmuştu. Aslında Max Payne bir çocuk babası, eşine son derece aşık şerefli bir polisti. Tek sahip olduğu, karısı, çocuğu ve doğrulardan hiç şaşmadan yaptığı mesleğiydi. Fakat Payne’in bu doğruluğu onu sonu görünmeyen bir tünele itti. Max işinden evine döndüğü o yağmurlu gecede başına geleceklerden habersiz bir şekilde evinin kapısını açtı ve içeri girdi. Ters giden bir şeyler vardı. Çocuğunun o neşeli sesi kulağına gelmiyordu, ortalık fazlasıyla sessizdi. Payne eşinin ve çocuğunun uyumuş olabileceği düşüncesiyle yatak odasına doğru ağır adımlarla ilerledi. Kapıyı açtı, bir anda yüzü allak bullak oldu. Odanın rengi eşinin ve çocuğunun kanlarıyla adeta kırmızıya bulanmıştı. İşte bu olaydan sonra Payne bir daha eskisi gibi olamadı. Eşinin ve çocuğunun intikamını almak için and içti. Tabi bu intikamın bedeli geriye kalan tek şeyini de kaybetmekti. Yani mesleğini….
İşte Max Payne ismi kendini bizlere bu hikaye ile tanıtmıştı. Fakat aradan geçen uzun yıllar Payne’i öylesine değiştirmiş ki, onu ilk gördüğümüzde “hayır bu Max değil, yalan söylüyorsunuz… O … O… O öldü değil mi? Saklamayın bizden gerçekleri! Max bu olamaz” gibi düşünceler beynimizde dolaştı durdu. Genelleme olarak kullandım ama en azından benim yapımdaki Max Payne hayranları böyle düşünmüştür. Peki neydi Max’i bu kadar değiştiren? İşte bu sorunun cevabını oyunun geliştiricisinin anlattığı kadarıyla sizlere anlatayım. Buyurun Max Payne 3.
O Eski Halinden Eser Yok Şimdi…
     Cidden eski Max Payne ve yeni Max Payne karakterlerini karşılaştırdığınızda arada uçuk bir fark olduğunu fark ediyorsunuz. Bir kere o güzelim saçlar gitmiş. Yüz hatları tamamen değişmiş. Payne kendine iyi bakmış ve vücudunu bir hayli geliştirmiş. Nerede bizim o eski cılız Payne, nerede üçüncü oyunda karşımıza çıkan iri vücutlu kaslı Payne. Max Payne 3, ikinci oyundan tam 12 yıl sonrasını bizlere anlatıyor. Sözü geçmişken üçüncü oyunun hikaye kısmından biraz bahsedelim. Payne yaşadığı acı olayları bir türlü unutamamış ve bu yüzden yaşadığı şehri terk ederek Brezilya’nın Sao Paulo kentine yerleşmiştir. Payne’in amacı burada yeni bir düzen eşliğinde, yepyeni bir hayata başlamaktır. Nitekim ilk adımı atarak kendisine iyi birde iş bulmuştur. Ne işimi? Tabi ki Max Payne gibi birisi pazarda domates satacak değil. Zengin bir ailenin korumasından sorumlu kişidir artık Payne. Yani eskisi gibi belanın tam ortasındadır. Çünkü bu zengin ailenin başı da Brezilya’nın en büyük mafyalarıyla ciddi şekilde beladadır. Zaten olaylarda bu paralellikte gelişecek gibi gözüküyor. Hikaye hakkında yapımcı firmanın verdiği bilgiler şu anlık bu kadar. Zaten oyun piyasaya sürüldüğünde geniş kapsamlı bir incelemeyle Payne’in hayatında değişen ne varsa sizlerle paylaşacağız. Şimdi ise oyunun genelinden oynanışından getirdiği yeniliklerden biraz bahsedelim.
Oyuna kazandıran yeniliklerden önce aynı kalan şeylerden bahsedelim. Karakterimiz tamamen değişmiş olsa bile, ilk iki oyunda olduğu gibi hala sağ ve sol eliyle aynı anda iki farklı silahı kullanabiliyor. Yani mesela bir elinde keleş dururken diğer elinde normal bir berettayla ateş edebiliyor. Tabi birde Max Payne oyunlarının olmazsa olmazı olan “bullet time” özelliği var. Bu özelliğimiz üçüncü oyunda da aynen devam ediyor. Üstelik artık siper alıp, siper aldığımız yerden ağır çekim modunda uçarak rakiplerimizi avlayabiliyoruz. Max Payne 3 yayımlanan ekran görüntüleri ve yapımcıların söyledikleri doğrultusunda hayli kaliteli bir yapım olacağa benziyor. Öyle ki Rockstar oyun için tasarlanan mekanlar için Brezilya’ya adamlarını yollamış ve oyunun geçeceği alanları fotoğraflayarak bunları oyuna birebir olarak aktarmış. Oyundaki karakter ve materyallerin birçoğu ise 3D tarama yöntemiyle oyuna aktarılmış. Oyun için ise Rage motoru tercih edilmiş. Fakat hemen belirtmeliyim ki oyunun yapımcısı, serinin ilk iki yapımına imzasını atan Remedy firması değil. Rockstar üçüncü oyun için kendi bünyesinden bir stüdyoyu görevlendirmiş. Max Payne 3 Rockstar Vancouver stüdyoları tarafından geliştiriliyor. Tabi yapılan bu değişiklik oyunun o eski tadını kaçırır mı orasını kestirmek güç.
Son Sözler…
Şu ana kadar Max Payne 3 ile ilgili paylaşılanları bu ön incelemede sizlere sunmaya çalıştım. Eğer Rockstar’ın vaat ettikleri doğru çıkarsa Max Payne 3 gayet kaliteli ve zevkli bir yapım olur. Rockstar gibi bir firmanın da öyle boştan sallamayacağını düşünürsek, serinin yeni oyunu bizler için bambaşka bir deneyim olacağa benziyor. Karakterimizin tamamen değişen yapısı, kalitesi bir hayli artan grafikler, oyuna yeni eklenen siper sistemleri ve tabi ki oyunun vazgeçilmezi olan yavaş çekim modu. Bakalım Max Payne 3 bizleri memnun edebilecek mi? Yoksa bazı oyunlar gibi şişirilip şişirilip sonra bizlerin bilgisayar ve konsollarında mı patlayacak bunu zamanı geldiğinde hep beraber göreceğiz. Eğer Max Payne 3 çıktığında alıp oynayacağım diyorsanız size tavsiyem öncelikle Max Payne ve Max Payne 2 oyunlarına şöyle bir göz atmanız olacaktır. Zira hikaye diğer oyunlardan bağımsız olsa dahi, karakterinizin geçmişi hakkında az çok bir bilginiz olur. Unutmayın… Herkes oyun oynar!

Google Earth Açılmıyor


Son zamanlarda google earth ile ilgili en çok ortaya çıkan sorunlardan birisi  bağlantı problemidir. Görüntü kalitesi gibi sorunlarada çözüm olarak kullanılabilir.
McAfee Firewall Plus, ZoneAlarm, Norton Personal Firewall gibi bir güvenlik duvarı kullanıyorsanız, lütfen Google Earth için özel durum oluşturun. En popüler güvenlik duvarı programlarında nasıl özel durum oluşturabileceğinizle ilgili talimatlar için lütfen Güvenlik Duvarı Yardım Merkezi Makaleleri sayfamızı ziyaret edin.
Göster‘e gidip yanındaki onay işaretini kaldırmak içinAtmosfer‘i tıklayarak Atmosfer‘i kapatın. Zaten onay işareti yoksa bu adımı atlayabilirsiniz.
Kablosuz bağlantı kullanıyorsanız, bunun sorunu çözüp çözmeyeceğini görmek için yönlendiricinize veya modeminize doğrudan ethernet kablosuyla bağlanmayı deneyin.
Ayrıca, Internet Explorer’ın Dosya menüsünde ‘Çevrimdışı Çalış’ seçeneğinin belirlenmediğinden emin olun.
Son olarak, aşağıdaki adımları uygulayıp Internet Explorer’da otomatik çerez kullanımını devre dışı bırakın:
  1. IE’yi açın.
  2. Araçlar > Internet Seçenekleri > Gizlilik > Gelişmiş‘i tıklayın.
  3. Otomatik tanımlama bilgisi kullanımını geçersiz kıl‘ı işaretleyin.
  4. Tamam‘ı ve ardından yine Tamam‘ı tıklayın.
Sunucularımıza halen bağlanamıyorsanız, lütfen daha fazla yardım almak için İSS’nize başvurun.

Google Earth 6 İndir ve İncele


Google firmasının yeryüzü görüntüleme programı olan Earth programı hem gezinti yapmayı sevenlere, hem bu tür bilgilere iş hayatında ihtiyaç duyan kullanıcılara kolaylık sağlamaktadır. Programın son versiyonunu indirmek için tıklayınız

Google Earth | Ücretsiz

Google Earth, uydu görüntülerini, haritaları, araziyi, 3D yapıları, uzaydaki galaksileri ve okyanusun derinliklerini görüntülemek için istediğiniz yere gitmenize olanak sağlar.


  • Uzaydan Sokak Görünümüne geçin
  • Tüm dünyada 3D Ağaçları keşfedin
  • Geçmişe ait görüntüleri kolayca bulun
  • Zengin coğrafi içeriği keşfedin
  • İşletme konumlarını arayın
  • 3D yapılara bakın ve kendi modellerinizi ekleyin
  • GPS parkurlarınızı görselleştirin ve başkalarıyla paylaşın
  • Okyanusun derinliklerine dalın

Bilgisayar Nedir ? Masaüstü Bilgisayar – Notebook Bilgisayar – Netbook Bilgisayar


Bilgisayar çağımızın son harikası ve bilinçli kullanımlarda insan hayatını kolaylaştırılan teknoloji harikası bir makinedir. Merkezi bir işlemçi ile, geçiçi ve kalıcı bellek ve ROM gibi ana donanımlardan oluşan bir cihazdır.
Bilgisayar; kendine önceden yüklenmiş program gereğince çeşitli bilgileri-verileri uygun ortamlarda saklayan ve istenildiğinde geri getiren, çeşitli aritmetik ve mantıksal işlemler yapan; çok hızlı çalışan elektronik bir cihazdır.
Bilgisayarın elektronik kısmına donanım (hardware), program kısmına ise yazılım (software) denir.
Bilgisayarın gelişiminde şu 4 unsur hiç değişmemiştir.
1. Bilginin Girişi (Giriş birimleri: Klavye, mouse, kamera, scanner, fax-modem vb.)
2. Bilginin saklanması (Hafıza: Harddisk, disket, cd-rom vb.)
3. Bilginin işlenmesi (Beyin: Merkezi işlem birimi-Central Processing Unit-CPU)
4. Bilginin çıkışı (Çıkış birimleri: Monitör/ekran, Printer/yazıcı, plotter/çizici, modem)
Donanımı
Donanım bilgisayarı oluşturan her türlü fiziksel parçaya verilen verilen addır. Donanım bir merkezi işlem biriminden (Central Processing Unit-CPU) ve bu birime bağlı çevre birimlerinden oluşur. Çevre birimleri de ayrıca giriş birimleri (input devices) ve çıkış birimleri (output devices) olmak üzere iki kısma ayrılır.

Merkezi İşlem Birimi ( CPU )


Bilgisayarın içindeki temel elemanıdır. Mikro işlemci diye de anılır. Komutları işler, hesaplamaları yapar, bilgisayarın içindeki bilgi akışını kontrol eder ve yönetir.
Mikro işlemcilerin her yeni kuşağı bir öncekinden çok daha güçlüdür. 286, 386 ve 486 kuşakları artık demodedir. Günümüzde pentium ve daha üst işlemciler geçerlidir.
Mikro işlemciler; İntel , IBM, AMD ve Cyrix gibi firmalar tarafından üretilir. İntel’in mikro işlemcileri yaygın olarak kullanılır.

Ana Bellek (RAM)


Ana bellek veya rastgele erişimli bellek (Random Access Memory-RAM), bir giriş cihazından veya bir ikincil depolama cihazından okunan veri ve programların, çalıştırılan programlardan elde edilen sonuçların ve bir ikincil depolama cihazına veya bir çıkış cihazına gönderilmeye hazır olan çıktıların tutulduğu yerdir. Buradaki “rastgele erişim” ifadesi bilgisayarın bellek içerisindeki herhangi bir adrese doğrudan gidip bilgileri okuyabileceği veya yazabileceği anlamında kullanılmaktadır. Ana bellekte veriler geçici olarak tutulur; başka bir deyişle bilgisayar kapatıldığında bu veriler silinir. Çok kullanıcılı sistemlerde bilgisayar bir kullanıcı için herhangi bir işi yapmayı bitirdiğinde, ana bellekteki aynı kısma diğer kullanıcılar için işlenmesi gereken veri ve programlar yerleşir. Ana bellek diğer bilgi saklama araçlarına oranla biraz daha pahalıdır.
Ana belleğin temel görevleri şöyle özetlenebilir.
1.Halihazırda çalışan programların program deyimleri ve bu programların ihtiyaç duyduğu verileri tutmak.
2.İşletim sistemi yüklendikten sonra ana bellekte sürekli olarak kalması gereken işletim sistemi bileşenlerini tutmak.
3.Programlar tarafından üretilen sonuçları tutmak.
4.Sabit disklere veya harici bir cihaza gönderilmeye hazır olan çıkış bilgilerini tutmak.
Bellekte yerleşik olan veri ve programlara ihtiyaç halinde tekrar ulaşabilmek için ana bellekteki her bölgenin bir adresi vardır.
Ana belleğin büyüklüğü; aynı anda çalışabilecek program sayısını ve programların çalışma hızını etkiler.

Ön Bellek (Cache Memory)


Ana bellek ile merkezi işlem birimi arasında görev yapan ve ana bellekten çok daha hızlı olan bir bellektir. Bu bellek birimi; işlem esnasında çok sık kullanılan bilgisayar talimatları ve geçici olarak tutulan bilgiler için bir “yaz-boz tahtası” olarak kullanılır. CPU ’nun ana bellekten veri alırken harcadığı zamanı azaltır; bu da bilgisayarı hızlandırır. CPU, ana bellekten veri alması gerektiğinde, bu verinin dahili ön bellekte olup olmadığına bakar. Dahili ön bellek, CPU’nun en son işlediği verilerin bir kopyasını saklar. Aranan veri dahili ön bellekte bulunamazsa harici ön belleğe bakılır. Harici ön bellekte de bulunamayan veriler ana bellekten alınır. Bu, ön belleğe göre daha yavaş bir süreçtir.

Windows 2000 Sistem işlemi – %1 aygıt sürücüsü yüklenemedi.


Windows 2000 tabanlı bilgisayarınızı başlattığınızda, aşağıdaki hata iletisini alabilirsiniz:
Sistem işlemi – %1 aygıt sürücüsü yüklenemedi.
\SystemRoot\System32\DRIVERS\ipsec.sys aygıt sürücüsü yüklenemedi.
Hata durumu 0xc0000034 oldu.
Bu sorunu gidermek için <a0></a0>, Windows 2000 CD-zarar görmüşse veya eksikse Tcpip.sys değiştirin veya kaldırın ve TCP/ıp’yi yeniden.