Orucun vakti:
'... Sabahın beyaz ipliği (aydınlığı), siyah ipliğinden ayırt edilinceye kadar yiyin, için sonra geceye kadar orucu tamamlayın...' (Bakara, 2/187).
Fecir iki türlüdür;
Fecr-i Kâzib: Bu fecirde sabah namazının vakti girmiş olmaz. Oruç tutacak olan bir kimsenin bu vakitte yemek yemesi haram değildir. Bu fecrin alâmeti; ufukta dimdik duran, kurt kuyruğu şeklindeki uzun bir aydınlıktır.
Fecr-i Sâdık: Sabah namazı vakti girmiş olur. Bundan sonra yemek yenmez. Fecr-i sâdık, ufuk boyunca dağların ve tepelerin üzerindeki yaygın bir beyazlıktır.
İftar vakti ise; doğu tarafından karanlığın başladığı, batı tarafından da gündüz sona erip güneşin yuvarlaklığını yitirdiği vakittir. Zira; Allah Resûlü Sallallahu Aleyhi Vesellem, 'Gece buradan yayılmaya başlar, gündüz buradan sona erer ve güneş de batarsa oruçlu iftarı açar' buyurmuştur.[37] Bu, güneşin tümüyle batması demektir, aydınlığı kalsa bile hüküm aynıdır.
'... Sabahın beyaz ipliği (aydınlığı), siyah ipliğinden ayırt edilinceye kadar yiyin, için sonra geceye kadar orucu tamamlayın...' (Bakara, 2/187).
Fecir iki türlüdür;
Fecr-i Kâzib: Bu fecirde sabah namazının vakti girmiş olmaz. Oruç tutacak olan bir kimsenin bu vakitte yemek yemesi haram değildir. Bu fecrin alâmeti; ufukta dimdik duran, kurt kuyruğu şeklindeki uzun bir aydınlıktır.
Fecr-i Sâdık: Sabah namazı vakti girmiş olur. Bundan sonra yemek yenmez. Fecr-i sâdık, ufuk boyunca dağların ve tepelerin üzerindeki yaygın bir beyazlıktır.
İftar vakti ise; doğu tarafından karanlığın başladığı, batı tarafından da gündüz sona erip güneşin yuvarlaklığını yitirdiği vakittir. Zira; Allah Resûlü Sallallahu Aleyhi Vesellem, 'Gece buradan yayılmaya başlar, gündüz buradan sona erer ve güneş de batarsa oruçlu iftarı açar' buyurmuştur.[37] Bu, güneşin tümüyle batması demektir, aydınlığı kalsa bile hüküm aynıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder