4 Mart 2012 Pazar

Centrino nedir?



Centrino kelimesi kullanıldığı anda kuşkusuz bilgisayarla az da olsa ilgisi olan herkesin zihninde  Intel markası belirir. Bu noktaya kadar gerçekten bir sıkıntı yok, ancak Centrino'nun ne anlama geldiğini sorduğumuzda azımsanmayacak kadar büyük bir kitle işlemci cevabını veriyor. Centrino nedir sorusu bilişim dünyasıyla pek ilgili olmayan kullanıcılara yöneltildiğinde ise dizüstü sistem üreticisi veya dizüstü cihazlarda kullanılan bir donanımın üreticisi gibi cevaplar da gelmiyor değil.
Bu yazımızda yanlış bir algıyı düzeltmeye, elimizden geldiğince Centrino'nun ne olduğunu açıklamaya çalışacağız. İşin aslı şu ki, Centrino 2003 yılında Intel'in Carmel kod adlı platformunun market ismidir. Peki nedir bu platform olayı? Bu konuya da değinecek olursak, Intel'in dizüstü pazarındaki hakimiyetini pekiştirmek için yaptığı bu hamle ile
İşlemci
Yonga Seti
Kablosuz Ağ Kartı
Centrino nedir? centrinocomponents 550x550
Kaynak:http://en.wikipedia.org/wiki/Centrino
üçlüsünden oluşan ve Intel tarafından onaylanmış -dolayısıyla Intel tarafından üretilmiş- donanımların kullanıldığı dizüstü sistemlere Centrino sertifikası veriliyordu ki, bu sertifikayla ilgili logo da dizüstü sistemlerin kasasında yer alıyordu. Intel Centrino platformu ile Intel daha yüksek performans, daha uzun batarya ömrü ve daha iyi kablosuz ağ uyumluluğu vaadediyordu.
Centrino nedir? i 550x294
Centrino 2 logolu bir dizüstü
Üç silahşörlere en güncel platform olan Montevina'dan -Centrino 2- bir örnek verelim bu noktada:
İşlemci – Intel® Core™2 Duo Processor P8600
Yonga Seti – Intel® PM45 Express Chipset (Kuzey Köprüsü) +ICH9M (Güney Köprüsü)
Kablosuz Ağ Kartı – Intel® Wireless WiFi Link 5100 ABGN
Yukarıdaki üçlü Intel tarafından üretilmiş aynı jenerasyon işlemci, yonga seti ve kablosuz ağ çözümleriyle kombine edilebilir, ancak örneğin T7500 gibi Santa Rosa platformuna ait bir işlemci kullanılması durumunda ürün Centrino 2 sertifikası alamaz. İşlemci seçimindeki bu hassasiyet yonga seti ve kablosuz ağ kartı seçiminde de aynen geçerli. Centrino platformunun bu gerektirdiklerini karşılamayan bir sisteme Centrino markası ve etiketleri basılamıyor.
Intel'in piyasadaki standart eksikliğini görerek yaptığı başarılı hamlesi, doğru pazarlama stratejisiyle de birleşince Centrino ismi kısa sürede popüler oldu. Daha sonra Carmel platformu donanım dünyasının hızı gelişiminden nasibini alarak ve sırasıyla Sonoma, Napa, Napa Refresh, Santa Rosa kod adlarıyla güncellenerek yeni donanımlarla pazara sürüldü. Bu sebeple Centrino ismi değiştirilmeden küçük eklemelerle güncellenerek pekiştirildi . Intel'in markası o kadar iyi tuttu ki dizüstü bilgisayar almak isteyen kullanıcıların alacağı sistemin; örneğin NVIDIA GPU'lu daha yüksek oyun performansı sunabilecek başka alternatifler bulunmasına rağmen  Centrino olması konusunda direttiği bile çok oldu.  2008 yılında ise Montevina kod adlı platformla birlikte Intel Centrino ismini değiştirmeyi düşünse de mevcut markanın kullanıcılar üzerindeki etkisini de göz önünde bulundurarak Centrino 2 ismiyle devam etmeye karar verdi.
Aşağıdaki resimde Centrino platform ailesinin kronolojik gelişimini gözlemleyebilirsiniz:
Centrino nedir? centrinohist 550x172
Kaynak:http://en.wikipedia.org/wiki/Centrino
  • Carmel – 2003 (Centrino)
  • Sonoma – 2005 (Centrino)
  • Napa – 2006 (Centrino – Centrino Duo)
  • Napa Refresh – 2007 (Centrino)
  • Santa Rosa – 2007 (Centrino Duo – Centrino Pro)
  • Montevina – 2008 (Centrino 2 – Centrino 2 vPro )
  • Menlow – 2008  (Centrino Atom)
Kısacası Intel piyasadaki boşluğu çok iyi değerlendirerek Centrino platformuyla dizüstü piyasasında zaten kendine dönük olan ibreyi tamamen kendi lehine çekmeyi başardı. Centrino'nun başarısı Intel'in grafik yongası pazarındaki büyük payını da bir ölçüde açıklıyor; biz ekran kartı deyince NVIDIA ve AMD/ATI'den bahsededuralım, dünya GPU pazarında NVIDIA ve AMD/ATI'nin geçen yılın üçüncü çeyreğinde sırasıyla %27 ve %20 civarında olan pazar paylarının toplamı, GPU pazarının %49'unu elinde tutan Intel'in pazar payına ancak yetişiyor. Satılan her Centrino'yla bir de -entegre- grafik çözümü gittiğini düşününce aradaki bağlantının farkına varabilirsiniz.
AMD ise 2003'teki ilk platformundan itibaren Intel'in Centrino'suna rakip olmaya çalışsa da pek başarılı olamadı. 2006 yılına kadar platformunu yenilemeyi başaramayan, performans ve pil ömrü gibi alanlarda genel olarak Intel'den geri kalan AMD bir de sürekli değişen isimleriyle son kullanıcıların kafasında marka bilincini oturtamadı. Sonuçta tüm bu koşullar, şu anki durumun da gösterdiği üzere Intel'i dizüstü pazarının ezici hakimi yaptı. Son dönemlerde Puma ve Yukon platformlarıyla biraz olsun kıpırdanan AMD, satın almış olduğu ATI'nin de gücünü arkasına alarak Intel'in sektördeki pazar payından kapmaya gayret ediyor. Bu sene içerisinde çıkması beklenen ve işlemci ile ekran kartını tek yonga üzerinde toplayacak olan Calpella (Intel) ve Shrike -Fusion-(AMD) platformlarındaki performans kapışması dizüstü pazarındaki rekabete yeni bir boyut kazandıracak gibi görünüyor. PC Labs ekibi olarak temennimiz, her iki firmanın da çok kaliteli platformlar sunarak kullanıcılara daha çok  seçim şansı sunmaları ve kararsız kalan kullanıcıların da sitemizdeki incelemeleri dikkatle takip etmeleri yönünde :) .

Vista'da "Otomatik Kullan" 'a yeni yazılım eklemek



Microsoft tarafından Vista ile daha da geliştirilen "Otomatik Kullan" arayüzü birçok  kullanıcının oldukça hoşuna gitti. Özellikle daha deneyimsiz olan kullanıcıların multimedya odaklı işlemlerini özelleşmiş yazılımların arayüzlerini kurcalamaya ihtiyaç duymadan otomatik olarak yapabilmeleri güzel düşünülmüş bir özellik gerçekten de.
"Otomatik Kullan" menüsü iyi düşünülmüş bir özellik olmakla birlikte özelleştirilemiyor oluşu ciddi bir sorun olarak karşısına çıkıyor bazı kullanıcıların. Tanınmış firmaların yazılımlarının Vista tarafından algılanıp bu menüye otomatik olarak eklenmesine karşın, özellikle fazla duyulmamış üçüncü parti -genellikle ücretsiz- yazılımların eklenmemesi ciddi bir sıkıntı olarak göze çarpıyor. İzlemek istediği filmi DVD-Rom'una yerleştirdiğinde tek tıkla favori oynatıcısıyla izleyememek bazı kullanıcıların canını sıkabilir. Ayrıca birçok multimedya özelliği barındıran yazılımların da -BS.Player gibi- sundukları tüm hizmetler otomatik kullan sekmelerinde bulunmayabiliyor. Bu son tümcemizi genişletecek olursak, mesela BS.Player video dosyalarının ve DVD filmlerin menülerinde bulunurken, ses dosyalarının menüsünde bulunmuyor. Bu durumda da bir menüde bulunan yazılımın diğer bir menüye çapraz geçişi sağlanamıyor ve yazılımların sadece bulundukları sekmelerde otomatik kullanılabilmesi can sıkıcı bir durum teşkil edebiliyor.
Bu kısa girişten sonra( :) ), bu yazımızdaki amacımızın Vista'da "Otomatik Kullan" menüsünü özelleştirmek olduğu başlığa da atıfta bulunarak belirtmiş olalım. Bu iş için bazı kullanıcılar Windows XP için geliştirilmiş olan TweakUI programının uyumluluk modunda kullanılabileceğini belirtiyorlar, ancak bu yazılım özellikle 64 bit'lik versiyonlarla uyumluluk modunda bile stabil olarak çalışmıyor. Bu rehberimizde bu işi Vista'da kolaylıkla ve sorunsuzca halledebilenAutoplay Repair yazılımını kullanacağız.
Vistada Otomatik Kullan a yeni yazılım eklemek 14 550x412
Oldukça basit bir arayüze sahip olan yazılım "Otomatik Kullan" menüsünü yönetebilecek kayıt defteri değişikliklerini kolayca yapabiliyor. Menümüzü özelleştirmek için öncelikle programın ana penceresinde sol üst köşede yer alan "Oto-Oynat Yönetimi" 'ni seçiyoruz.
Vistada Otomatik Kullan a yeni yazılım eklemek 22 550x412
Daha sonra hangi alt başlıkta kayıt oluşturmak istiyorsak onu seçip, sol alt köşedeki "Yeni Oto-Çalıştır Seçeneği" düğmesine tıklıyoruz.
Vistada Otomatik Kullan a yeni yazılım eklemek 33
Bu aşamada oluşturacağımız kayıtla ilgili bazı bilgileri girmemiz gerekiyor. "İşlem" ve "Sağlayıcı" kısmına yazılımın görevi ve yazılımın adının yazılmasında yarar var. Bu iki kısımdaki bilgiler "Otomatik Kullan" menüsünde yer alacak olan açıklamalardan oluşuyor. Uyulama kısmına ise programın çalışacağı adres yolu -"exe"sinin- yazılmalı ki otomatik kullan ile program başlatılabilsin. Bu adres yolu genellikle programın, Program Files altındaki kendi dizininin yoludur. Simge kısmında da çalıştırılabilir dosyanın içinde bulunan ikonlardan beğendiğimiz birini koyuyoruz. Tüm bu aşamaları tamamladıktan sonra tamam butonuna basabiliriz.
Vistada Otomatik Kullan a yeni yazılım eklemek 43 550x412
Bu işlemlerden sonra yukarıdaki gibi bir görüntüyle karşı karşıya olmamız gerekiyor ki tüm işlem de bu kadar zaten :).
Vistada Otomatik Kullan a yeni yazılım eklemek 6 550x330
Vistada Otomatik Kullan a yeni yazılım eklemek 7 550x377
Vistada Otomatik Kullan a yeni yazılım eklemek 8
Tüm bu işlemleri doğru olarak yaptıysanız eklediğiniz kaydı Denetim Masası'ndaki Otomatik Kullan ayarlarında ve de bilgisayarınıza bağladığınız ilgili multimedya kaynağının otomatik kullan menüsünde ilgili yazılımı görebilirsiniz.
Ayrıca program herhangi bir menüdeki herhangi bir kaydı sağ tıkladığınızda üzerinde işlem yapılmasına da olanak sağlıyor.
Vistada Otomatik Kullan a yeni yazılım eklemek 52 550x381
Kullanışlı sağ klik menüsü yardımıyla herhangi bir kayıt üzerinde değişiklik yapabilir, varsayılan program olarak atayabilir, programı bulunduğu menüden ya da tüm menülerden kaldırabilirsiniz. En güzel özellik olarak ise gönder seçeneği göze çarpıyor. Bu sekme yardımıyla mevcut olan kaydı tek hamleyle diğer Otomatik Kullan sekmelerine taşımanız mümkün.
Son olarak ise programın çuvalladığı ancak son kullanıcıyı pek etkilemeyecek birkaç küçük noktaya değinelim.
Vistada Otomatik Kullan a yeni yazılım eklemek 9
Fazlaca kayıt girildiği zaman menülere, program kayıtları başarıyla yapıp Otomatik Kullan için hazır hale getirebilse bile bazı programlar çalışmayabiliyor. Bu sorunun basit bir çözümü ise mevcut. Oto-Çalıştır kaydı hazırlarken seçtiğimiz uygulamanın adres yolunu girdiğimizde program parametre kısmına otomatik olarak "%L" kodunu ekliyor. Bahis konusu soruna da bu parametre sebep oluyor. Bu yönde bir sorunla karşılaşmanız durumunda bu parametreyi silerek kaydınızı güncelleyebilirsiniz.
Vistada Otomatik Kullan a yeni yazılım eklemek extra 550x412
İkinci bir sorun olarak ise programın halihazırdaki bazı kayıtları düzgün analiz edememesi olarak gösterilebilir. Yukarıdaki resimde de görüldüğü üzere program Media Center'ın sadece logosunu tanımlayabilirken, yüklü olan BS.Player'ın ise hiçbir kaydını algılayamadı. Bu durum da çok ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkmıyor, çünkü yazılımın oluşturduğu herhangi bir kaydı işletim sisteminin algılayamaması gibi bir sorun oluşmuyor.
Sonuç olarak ufak tefek sorunları olsa da Autoplay Repair 'in Otomatik Kullan menüsünü düzenleme işini oldukça sade olan arayüzüyle başarıyla yaptığını söyleyebiliriz. Otomatik Kullan'ı özelleştirmek yönünde bir ihtiyacınız olursa, kullanmanızı PC Labs ekibi olarak tavsiye edebiliriz.

YouTube'da videoyu istediğiniz yerden başlatmak



YouTube Video paylaşım servisinin ülkemizde hala kapalı olduğu şu günlerde, YouTube doğal olarak ilerlemeye ve bünyesine yeni özellikler katmaya devam ediyor. YouTube'un en son özelliklerinden biri, izledikleri videoları arkadaşlarıyla paylaşmayı sevenleri ilgilendiriyor. Genelde bir videonun tamamı yerine, belirli bir saniyeyisini paylaşmak isteriz; YouTube bunu düşünerek -kullanıcı geribildirimlerinden yararlanarak- videoları paylaşırken, videonun başlatılacağı süreyi tam olarak belirlemenize olanak tanıyan bir sistem geliştirmiş.
http://www.youtube.com/watch?v=EVB0F7kORII#t=21m00s
Normal video linkinin sonuna ufak bir komut ekliyoruz. #t=dakikasaniye şeklinde yazdığımız komut bizi videonun tam olarak istediğimiz noktasına götürüyor.
YouTubeda videoyu istediğiniz yerden başlatmak greenshot 2009 03 11 17 40 04
Eğer izlediğiniz video 1 saatten daha uzunsa komuta saat değeri de ekleyebilirsiniz.
Saat değeri eklediğinizde komut #t=00h00m00s şeklinde oluyor.

TinyURL

Linkimizi hazırladıktan sonra geriye tek bir işlem kalıyor; linkimizi kısaltmak. Zaten gayet uzun olan bir linkin sonuna bu komutları da ekledikten sonra, link iyice uzuyor. Kısa linkler, harf sınırlaması olan twitter gibi servislerde işe yaradığı gibi, diğer servislerde de link paylaşımını kolaylaştırıyor.
YouTubeda videoyu istediğiniz yerden başlatmak tinyurl 1
İstediğimiz linki yazı kutucuğuna yapıştırdıktan sonra, linki dönüştürmek istediğimiz yazıyı belirliyoruz veya boş bırakarak sistemin rasgele seçmesini sağlıyoruz.
Artık, tam olarak istediğiniz sürede başlayan YouTube video linkinizi paylaşabilirsiniz.
http://tinyurl.com/pcl-youtube

YouTube'a, host dosyası değiştirerek nasıl girildiğini öğrenmek için ise buraya tıklayabilirsiniz.

32 bit Windows 4 GB belleğin tamamını niye göremez?



32 bit Windows'unuzun 4 GB bellekten fazlasını kullanamamasının yanında, 4 GB belleğiniz olsa bile bunun da tamamını kullanamadığını görmüşsünüzdür. Bunun nedeninden kısaca bahsetmiştik, şimdi biraz daha ayrıntıyı, yine mümkün olduğunca basitleştirerek anlatıyoruz.
Bunun nedeni bellek eşlemeli giriş/çıkış (memory mapped input/output, MMIO ya da MMI/O) adı verilen erişim yöntemi. İşlemcilerde giriş/çıkış birimlerine erişimin yöntemlerinden biri, bunların belleğe, daha doğrusu bellek adreslerine "eşlenmesidir".  Bellek eşlemeli giriş/çıkışta, işlemci giriş/çıkış birimlerine normal bellek adresleri gibi davranır. Çıkışa göndereceği veriyi, önceden tanımlanmış bir bellek adresine yazar ve geri kalanını ilgili diğer devreler halleder; bu veri belleğe değil, çıkış birimine gider.
32 bit Windows 4 GB belleğin tamamını niye göremez?  mmio01
Şu bizim daha önce de verdiğimiz 99'a kadar adresleyebilen "varsayımsal bellek" örneğimize geri dönelim. :) Eğer sisteminiz yukarıdaki gibi bir adresleme yapıyor olsaydı, örneğin son üç bellek hücresinin adresini görüntü çıkışına ayırmış olacaktı. 0, 1, 2, 3, 4… 95, 96 numaralı bellek adreslerini eğer oralarda fiziksel açıdan varsa gerçekten RAM'iniz için kullanabiliyor olmakla birlikte, 97, 98 ve 99 numaralı adreslerin tanımladığı yere yazdığınız bilgi görüntü birimine gidiyor.
32 bit Windows 4 GB belleğin tamamını niye göremez?  mmio4
Adresleyebildiğiniz tüm alanı bellekle doldurduğunuzu varsayın şimdi. Yani 0'dan 99'a kadar bütün numaraları dolduracak kadar, bir başka deyişle 100 "kutu" bellek koyduğunuzu. 96 numaralı bellek kutusuna kadar, ilgili bellek kutularına numara denkgeldiği için erişebileceksiniz. Ancak 97, 98 ve 99 numaralar görüntü birimine ait. Dolayısıyla bu numaraların karşılık geldiği kutuda fiziksel olarak bir bellek depolama alanı olsa bile bu alanları doldurup, bunlardan veri okuyamayacaksınız. Onlar için kullanabileceğiniz numaralar başka bir yere işaret ediyor çünkü.
Bellek eşlemeli giriş çıkış için kullanılan bellek alanı fiziksel belleğe bağlı değildir. Bilgisayarınıza 2 GB bellek takmışsanız, sisteminiz örneğin 3.5 GB ile 4 GB arasındaki noktalara işaret edecekbellek adreslerini giriş/çıkış birimleriyle iletişim için kullanır. Tabii ki aslında 3.5-4 GB arasındaki bu bellek adreslerinde fiziksel birer bellek "hücresi" yoktur. Sadece o bölgedeki bellek adresleri giriş/çıkış birimleriyle kullanmak için ayrılmıştır. Böylece karmaşıklıktan kaçınmış oluruz; işlemcide giriş/çıkış birimleri için ekstra devre kullanmak gerekmez.
Peki, 3.5 ile 4 GB arasındaki bellek adreslerini giriş/çıkış birimleriyle iletişim için kullanıyoruz. Daha önce 32 bit işletim sisteminde 4 GB üzerinde bellek adresleyemediğimizi, yani elimizdekibellek adresi sayısının ancak 4 GB için yeterli olduğunu konuşmuştuk. O zaman 4 GB bellek taktığımızda, 32 bit işletim sisteminde hepsini neden kullanamadığımız sorusunun yanıtı kendiliğinden gelmeli: Çünkü zaten adreslerin bir kısmı giriş/çıkış birimleri için kullanılıyor. Yani bu verdiğimiz örnekte 3.5 GB ile 4 GB arasında kalan bellek adresleri, oraları dolduracak kadar fiziksel bellek olsa bile fiziksel bellekteki bir yere denkgelmiyor.
Son örneğimiz de gerçek hayat senaryosundan gelsin. Asgari koşullar altında, bellek eşlemeli giriş/çıkış gerektiren aygıtların gerektirdiği kadar bellek adresiniz bunlarla kullanılır. 512 MB bellekli bir ekran kartınız varsa, işletim sistemi kullanabileceği bellek adreslerinden 512 MB'lık kısmını bu iş için ayırır ve sırf 512 MB ekran kartınız olduğu için, taktığınız 4 GB fiziksel belleğin 512 MB'lık kısmını kullanamaz duruma düşersiniz. Bu iş ekran kartının belleğiyle sınırlı değil tabii, bellek adreslemesinin yapılmasını gerektiren başka bileşenler de var.
Windows Vista'nın 32 bitlik bir sürümünü kullanıyorsanız bellek miktarınız en fazla 3.12 GB olacak şekilde kısıtlanmıştır. Microsoft bunu sürücü uyumsuzluğu olasılığına karşı yapıyor; yani "ola ki 3.12 GB ile 4 GB bellek arasını tanımlayan bu adresler giriç/çıkışa lazım olur, biz peşin peşin ayıralım orasını" diyorlar (iyice özetlenmiş hali bu :) ). Vista SP1'le birlikte sistem özelliklerinde gördüğünüz sistem belleği miktarı taktığınız kadar gözükse de gerçekte kullanılabilen kısmı 3.12 GB.
Bellek "kaybı"nın gerçekleştiği tek durum bu değil. 8 GB bellek adresleyebilen bellek kontrolcülü bir yonga setine de bu sefer 8 GB bellek taktığınızda, üst uçtan bir miktarı kırpılıyor. Yani 8 GB değil, örneğin 7.5 GB görüyorsunuz.
Pratikte bu durumdan kurtulmanın yolu yine 64 bit işletim sistemi kurmak. Böylece işletim sisteminin adresleme için kullanabileceği bol miktarda, hatta biz ölümlü masaüstü kullanıcılarının hayatı boyunca kullanmayacağı kadar adres numarası oluyor. Bu adres numaralarından örneğin 0'dan 4 GB'a kadar adresleyebileceği kesimini fiziksel belleğinizi okuyup yazmakta kullanırken, giriş/çıkış birimleri için belleğe gerekmeyen diğer adres numaralarını kullanıyor.