En kullanışlı Windows 7 kısayolları

Windows 7, beta sürümünün performansıyla oldukça göz doldurdu. Biz kaymağını yemeye devam ederken, yazılımcılar işletim sistemini geliştirmeye devam ediyorlar. Asıl sürüm çıktığında mutlaka daha yeni özellikler eklenecektir; ancak beta sürümünde söz etmeden geçemeyeceğimiz çeşitli özellikler ve bu özelliklerin kullanım zevkini arttıran kısayolları var. Bu yazımızda hem bu özelliklerden bazılarını inceleyeceğiz, hem de kısayollarını göstereceğiz.

Win + Home : Aktif pencere dışındaki bütün pencereleri başlat çubuğuna saklar.
Win + Space : Bütün pencereler saydam hale gelir ve masaüstünü görürsünüz.
Win + Yukarı : Aktif pencereyi büyütür.
Win + Aşağı : Aktif pencereyi küçültür.
Win + Sağ/Sol : Aktif pencereyi sağa veya sola yapıştırır.

Win + Shift + Sağ/Sol : Eğer çift monitörünüz varsa, aktif pencereyi diğer monitöre göndermenizi sağlar.
Win + T : Başlat çubuğuna iğnelenmiş nesneler arasında gezmenizi sağlar.
Win + P : Sunum seçeneklerini ayarlamanızı sağlar.

Win + (+/-) : Büyüteci çalıştırır ve yakınlaşıp uzaklaşmanızı sağlar.
Shift + Sol Tık : Başlat çubuğunda iğnelenmiş programlardan birine shiftle beraber tıklarsanız, programın yeni bir görüntüsü çalışır. Normal tıkladığınızda, daha önceden açılmış pencereyi görürsünüz.

Hazırda beklet özelliğini kapatarak diskinizde yer açın

Son zamanlarda kullanıcılar kullandıkları ürünlerin performansı kadar güç sarfiyatına da dikkat eder oldular. Hal böyle olunca firmalar da satışa sundukları ürünlerin güç sarfiyatına daha dikkat etmeye başladılar. Microsoft da pek tabi ki güç tasarrufu konusunda kendini geliştirme yoluna gitti ve son dönemlerde sunduğu işletim sistemlerine bu yönde birçok özellik ekledi. Bilgisayarı hazırda bekletmek, hibrit uyku -Vista kullanan masaüstü sistemlerde geçerli- ve uyku modu da bilgisayarınızı kullanmadığınız zamanlarda güç tasarrufu etmek için işletim sistemimize entegre edilmiş özellikler. Hazırda bekletme modu, sisteminizi o anki konumuyla kapatarak güç sarfiyatını sıfıra indiriyor; fakat tekrar açtığınızda verilerinizi kaybetmemeniz için RAM'inizdeki bilgileri sabit diskinize kaydediyor. Hibrit uyku modu ise belleğinizdeki verileri diskinize kaydederek PC'nizi uyku moduna sokuyor. Bu yöntemlerle RAM'deki bilgiler sabit diskte korunmuş oluyor ve sisteminizi tekrar kullanmak istediğinizde diskinizdeki bu veri RAM'inize yeniden kopyalamak kaydıyla, bilgisayarınıza kaydetmediğiniz verileri dahi ulaşılabilir kılıyor.
Bu işleyiş için pek tabi ki sabit diskiniz üzerinde RAM'iniz üzerindeki verilerin yazılabilmesi için bir alan ayırılması gerekiyor. Bu alan da sistem belleğinizin boyutu ile birebir aynı olmak durumunda. Varmak istediğimiz nokta, kullanılabilir disk alanınızdan sistem belleğiniz kadar kaybettiğiniz. Eğer işletim sisteminizin hazırda beklet ve hibrit uyku gibi özelliklerini kullanmıyorsanız bu disk alanından tasarruf etmek isteyebilirsiniz.

Yukarıdaki resimdeki 2 GB boyutlu hiberfil.sys dosyası disk üzerinden hazırda bekletme özelliği için ayrılan alan olarak görülüyor.

Bu işlem için öncelikle komut satırına erişmemiz gerekiyor. Vista'da arama bölümüne ya da XP ve Vista'da çalıştır bölümüne cmd yazarak komut satırına erişebilirsiniz.

• 
  

Daha sonra ise hazırda bekletme özelliğini kapatmak için

powercfg -h off

komutunu yazmanız yeterlidir.

Bu işlemin sonunda diskinizden sistem belleğiniz kadar tasarruf etmiş olacaksınız. İşlemin sonunda dilerseniz bilgisayarıma girerek boş sabit disk alanınızı gözlemleyebilir ya da komut satırına

cd C:\

yazarak işletim sisteminizin bulunduğu dizinin kaynağına erişerek

dir /a

yazmak kaydıyla hiberfil.sys dosyasının silindiğini gözlemleyebilirsiniz.

Hazaırda berkletme modunu pasifleştirdiğimizde 2 GB yer kaplayan hiberfil.sys dosyası görünmüyor.

İşletim sisteminizin hazırda bekletme  ve hibrit uyuma gibi -uyku modunu kullanmaya devam edebilirsiniz- özelliklerini kullanmıyorsanız sabit diskinizden bir miktar tasarruf etmek oldukça mantıklı olacaktır.

Eğer bu özelliği tekrar aktif etmek isterseniz de komut satırına

powercfg -h on

yazmanız yeterlidir.

not: Bu servisi Vista'da açıp-kapatacağınız bir grafik arayüzü yok-disk temizleme aracını kullanarak gui yardımıyla servisi durdurabilirsiniz. XP'de ise grafik arayüzü yardımıyla da bu işlemler gerçekleştirilebilir. Komut satırını kullanmak ise iki işletim sistemi için de mümkündür.

not2: Bu işlem sonucunda hazırda beklet modu, bilgisayarınızı kapatma özelliklerinde aktif olarak yer almayacaktır. Hibrit uyku modu ise çalışacaktır fakat kaydedilmemiş verileriniz kaybolacaktır. Ayrıca PC'nizi uyku moduna soktuğunuzda da eğer taşınabilir cihazınızın bataryası tükenme noktasına gelirse kaydedilmemiş verileriniz yine kaybolacaktır.

Vista'da ebeveyn denetimlerini kullanarak PC kullanımını sınırlayın

Son yıllarda bilgisayar ve internet hayatımıza iyiden iyiye girmiş bulunuyor. Artık, hemen hemen her evde bilgisayar ve genişbant internet bağlantısı var. Hal böyle olunca ve bir de internetin sınırsın nimetleri kullanıcıların ilgisini fazlasıyla çekince, insanlar tahminlerinin çok ötesinde vakit harcayabilir oldular PC başında. Özellikle çocuklarınızın PC başında saatlerce oturmasını engellemek, onların bilgisayar kullanımlarını sınırlamak, kişisel gelişimleri için oldukça önemli. Tabi bu kısıtlamaları her zaman müdehale ederek yapmak hem kullanıcıyla aranızı açabilir :), hem de oldukça yorucu olacaktır. Bunun da ötesinde bazen PC kullanımını kısıtlayamayacak bir pozisyonda olabilirsiniz. Uzun lafın kısası; bu işlemi yazılım desteğiyle otomatik olarak yapmak çok daha rahat olacaktır. Bu yolla sadece PC kullanım süresini değil; web, oyunlar ve programlar gibi çeşitli uygulamaları da kısıtlayarak çocuklarınızın zararlı içeriklerden korunmasını sağlayabilirsiniz.
Bilgisayarınız üzerindeki kısıtlama işlemlerini işletim sisteminize kuracağınız üçüncü parti yazılımlarla kolaylıkla gerçekleştirebilirsiniz. Hatta TTnet'in ADSL kullanıcılarına ücretsiz olarak sunduğu Aile Koruma Şifresi yazılımını kullanabilirsiniz. Windows Vista kullanan kullanıcılar ise herhangi ekstra bir yazılıma ihtiyaç duymadan, işletim sistemlerinin sunduğu Ebeveyn Denetimleri özelliğini kullanarak, kullanıcı bazında istedikleri sınırlamaları kolaylıkla yapabilirler. Bu yazımızda Vista'nın Ebeveyn Denetimlerini kullanarak bilgisayarınızın kullanım süresini nasıl sınırlandırabileceğinizi anlatacağız.
Öncelikle işletim sistemimizin Ebeveyn Denetimleri bölümüne erişmemiz gerekiyor. Bunun için başlattaki arama bölümüne ilgili bir metin yazarak

ya da denetim masasına erişerek Kullanıcı Hesapları ve Aile Güvenliği bölümündeki Bir Kullanıcı İçin Ebeveyn Denetimlerini Ayarla sekmesine girebiliriz.

Daha sonra ise açılan pencereden sınırlamak istediğiniz kullanıcı hesabını seçmelisiniz.

Bu adımdan sonra filtre özelliğinin ana penceresi açılıyor, karşımıza.

Bu bölümde öncelikle ilgili hesap için ebeveyn denetimlerini açmamız gerekiyor. Bu işlem için Ebeveyn Denetimleri kısmındaki

Açık, geçerli ayarları uygula

kısmını işaretliyoruz. İsterseniz etkinlik bildirimi kısmını kullanarak raporlamayı aktifleştirebilirsiniz. Bundan sonra Windows Ayarları kısmındaki Zaman sınırlamaları bölümüne girerek bilgisayarınızın filtrelemeyi yaptığınız kullanıcının hangi saatler arasında kullanacağını belirleyebilirsiniz.

Ayarlarınızı kaydettikten sonra işlem tamamlanmış oluyor. PC'nizin kullanım süresini böylece kolaylıkla sınırlamış oluyorsunuz. Ayrıca filtreleme bölümündeki Web, oyun ve program filtreleriyle bilgisayar kullanıcılarının internet, oyun ve program kullanımını başarıyla filtreleyebilirsiniz. Bu işlemler için Microsoft'un otomatik filtrelerini kullanabileceğiniz gibi kendiniz de filtreler oluşturabilirsiniz.
PCLabs ekibi olarak, Windows Vista'nın ebeveyn denetim özelliğinin sade arayüzü ve işlevselliği ile başarılı bir yazılım olduğunu söyleyebiliriz. Bilgisayar kullanımında kısıtlama işlemleriniz için herhangi bir üçüncü parti yazılıma ihtiyaç duymadan bu özelliği gönül rahatlığıyla kullanabilirsiniz.win

VLC 1.0 ile videolarınızdan kesitler kaydedin

En ünlü ücretsiz medya oynatıcılarından VLC Media Player, 1.0 sürümüne ulaşmasıyla beraber birçok yeni özellik kazandı. Bu özelliklerden bir tanesi de videolarınızı oynattığınız esnada eşzamanlı kayıt yapabilmemiz. Kısacası, kayıt seçeneği açık halde izlediğimiz video, bizim izlediğimiz kadar kaydediliyor.
Öntanımlı olarak kayıt butonu arayüzde gözükmüyor.

View menüsünü kullanarak 'Advanced Controls' araç çubuğunu açıyoruz ve kayıt butonu da görünür hale geliyor.


Herhangi bir videoyu izlerken kayıt butonuna basmamızla beraber kayıt başlıyor.

Kayıt yapıldığı sırada, kayıt butonu basılı (arkaplanı mavi) şekilde duruyor. Kayıdı sonlandırmak için aynı butona tekrar basıyoruz. Kaydedilen video öntanımlı olarak Belgelerim dizini altına kaydediliyor.
Örnek kayıt işlemini adım adım görmek için kısa videomuzu izleyebilirsiniz.
Kendi codec paketlerini içerisinde bulunduran ve neredeyse her formattaki videoyu oynatan, ücretsiz medya oynatıcısı VLC Media Player'ı buraya tıklayarak indirebilirsiniz.

Vista'da ebeveyn denetimlerini kullanarak web kullanımını denetleyin

Daha önce yazmış olduğumuz yazımızda, Windows Vista'da ebeveyn denetimleri özelliğini kullanarak bilgisayar kullanımının kullanıcı bazında kısıtlanmasını açıklamıştık. Bu yazımızda da Vista'nın bu özelliğini kullanarak sisteminizi kullanan kullanıcıların internette sörf yaparken erişebilecekleri web sitelerini nasıl kısıtlayabileceklerini göstereceğiz.
Kullanım yetkilerini kısıtlamak için öncelikli olarak ebeveyn denetimlerine erişmeniz gerekiyor. Bu erişim için başlat menüsündeki arama çubuğuna ilgili bir metni yazabilir

ya da denetim masasına girerek Kullanıcı Hesapları ve Aile Güvenliği bölümündeki ebeveyn denetimleriyle ilgili sekmeyi kullanabilirsiniz.

Ebeveyn Denetimleri ana sayfasına ulaştığınızda ise kısıtlamaları uygulamak istediğiniz kullanıcıyı seçmeniz gerekiyor.

Bu adımdan sonra ise eğer ebeveyn denetimleri kapalı ise bu özelliği açık konuma getirmelisiniz. İsteğinize bağlı olarak etkinlik bildirimini de aktif hale getirip, kullanıcının faaliyetlerinin raporlanmasını sağlayabilirsiniz. Bu ayarlamalardan sonra Windows Vista Web Filtresi sekmesini seçerek filtreleme ayarlarının yapılacağı sayfaya erişiyoruz.

Daha sonra ise karşınıza gelen pencerede dilediğiniz şekilde web kullanımını kısıtlayabilirsiniz. Kısıtlama için öntanımlı modları (yüksek – orta – düşük) kullanarak ihtiyaçlarınız doğrultusunda özelleştirebilir ya da sıfırdan bir filtre (özel) tanımlayarak engellemek istediğiniz içerik gruplarını belirleyebilirsiniz. Orta düzeyde ön tanımlı filtre kullanarak bu filtreyi özelleştirmek genel olarak ihtiyaçları karşılayacaktır ancak eğer sınırlamak istediğiniz kullanıcı oldukça küçük yaşlardaki çocuğunuz ise yüksek kısıtlamalı filtreleme seçeneğini kullanarak onun için zararlı olabilecek her türlü içeriğe erişmesini mümkün mertebe engelleyebilirsiniz.
İsterseniz, erişimine izin vermek ve engellemek istediğiniz adresleri tek tek tanımlayarak tamamen kendinize ait bir filtre de tasarlayabilirsiniz – Yalnızca İzin ver listesindeki Web sitelerine izin ver kutucuğunu işaretleyerek. Ayrıca filtrenizi tanımlarken Karşıdan dosya yüklemelerini engelle kutucuğunu işaretleyerek, dosya indirme işlemlerini de yasaklayabilirsiniz. Engelleme yönteminizi seçtikten sonra, erişimini engellemek ya da erişimine izin vermek istediğiniz siteleri özellikle belirtebilirsiniz ki bunun için de Belirli Web sitelerine izin ver ve engelle bölümündeki İzin ver ve Engelle listesini düzenle sekmesini kullanmalısınız.

Karşımıza gelen pencerede ise kuralları özelleştirmek istediğimiz web adresini yazarak 'izin ver' ya da 'Engelle' düğmelerine basıyoruz. İşlemimizi onayladıktan sonra web filtremiz kullanıma hazır hale geliyor.

Kurallar tanımlandıktan sonra engellemiş olduğumuz internet adresine ulaşmaya çalışan ilgili kullanıcı sayfanın engellendiğine dair bir uyarıyla karılaşıyor.

Uygulama kolaylığı ve özelleştirilebilir yapısı dolayısıyla web filtreleme işlemleri, özellikle ev kullancıları tarafından rahatlıkla uygulanabilir. Yaptığımız denemelerde bu hizmetin güncel olan tüm tarayıcılarla sorunsuz şekilde çalıştığını gözlemledik. Buna karşın,  kullandığımız işletim sisteminin güncelleme geçmişine baktığımızda web filtreleme özelliği ile herhangi bir güncelleştirme olmadığını farkettik. Yani kısacası Microsoft ön tanımlı filtreleme seçeneklerini henüz güncellememiş görünüyor. Her gün onlarca sitenin yayın hayatına girdiği bir ortamda yeterince güncel tutulamayan bir hizmetin kullanımı bazı ebeveynlerin aklında soru işaretleri yaratabilir. Böylesi bir durumda filtreleri biraz uğraşarak istediğiniz yönde özelleştirebilir ya da hızlı güncellenen bir çözüm kullanmayı tercih edebilirsiniz. Örneğin TTnet kullancıları Aile Koruma Şifresini ücretsiz olarak kullanabilirler.
not: Sistem oldukça başarılı bir şekilde çalışsa da web tabanlı proxy servisleri yardımıyla rahatlıkla aşılabilir. Ön tanımlı modlarda birçok proxy sitesi engellenmiş durumda ancak kullanılabilir proxy'ler de mevcut. Bu sebeple kullandığınız mod ne olursa olsun erişilebilmesi muhtemel web proxy adreslerini de engellemeniz filtreleme başarımınızı arttıracaktır.

Word dosyasındaki resimler nasıl dışa aktarılır?

Daha önce herhangi bir word dosyasındaki bir resmi, dosya halinde kaydetmek istediyseniz sizi oldukça uğraştırmış ve farklı çözüm arayışlarına itmiş olabilir. Belki ekran görüntüsünü alarak aştığınız bu sorunun aslında başka çözüm yöntemleri de var. Bu çözüm yöntemlerinden en basit iki tanesini sizlerle paylaşıyoruz. Bu yöntemler sayesinde, ekran görüntüsü aldığınız zamanki gibi çözünürlük kaybı da yaşanmıyor.
İlk yöntemimizi Microsoft Office'in daha önceki sürümlerinde de uygulayabilirsiniz. İkinci yöntemimiz sadece Office 2007 versiyonu için geçerli bir yöntem.
İlk yöntemimizde word dosyasındaki resmi bir power point dosyasına kopyalıyoruz ve Power Point'in kaydetme özelliğini kullanarak resmi kaydediyoruz. Uygulamayı görmek için kısa ekran çekimimizi izleyebilirsiniz.
İkinci yöntem sadece Office 2007 dosya formatıyla kaydedilen word dosyaları için geçerli. Eğer doc formatlı dosyaları, Office 2007 kullanarak docx formatlı dosyalara çevirirseniz bu yöntem yine geçerli olacaktır. Docx dosya formatı XML yapıdadır ve siz kaydı yaparken dosya bütün bileşenleriyle beraber bir arşiv (zip) dosyası halinde kaydedilir. Bu nedenle, eğer dosya uzantısını zip'e çevirirseniz paketin içerisindekilere de ulaşabilirsiniz. Yöntemin uygulanışını görmek için kısa ekran çekimimizi izleyebilirsiniz.
Çözünürlük kaybı nedeniyle üzerinde durmadığımız üçüncü bir yöntem daha var. Eğer yukarıdaki iki yöntemle amacınıza ulaşamassanız, dosyayı web sayfası olarak kaydedebilirsiniz. Word dosyasını web sayfası olarak kaydettiğinizde tek bir html sayfa oluşur ve bu sayfaya ait bileşenler klasörlerde saklanır. Resimlerinizi de bu klasörler altında bulabilirsiniz; ancak webde görüntülenecek sayfalara ait resimlerin çözünürlüğü otomatik olarak düşürülecektir. Bu nedenle resimlerin orjinal hallerine bu yöntemle ulaşamayız.

Komut satırındaki otomatik tamamlama özelliğini aktifleştirin

Komut satırından işlem gerçekleştirme genellikle Linux kullanıcılarının tercih ettiği bir yöntem olsa da Windows işletim sistemlerinde de komut satırını kullanmayı tercih eden kullanıcılar olabilir ya da zaman zaman komut satırını kullanmak zorunda kalındığı durumlar oluşabilir. Örneğin ücretsiz olarak dağıtılan bazı yazılımlar grafik arayüzü sunmayabiliyor ve komut bazlı işlem yapmak durumunda kalabiliyorsunuz. Böylesi durumlarda komutların etki edeceği hedef adreslerini belirtirken otomatik tamamlama özelliği işinizi çok kolaylaştırıyor. Otuz karakter uzunluğundaki bir klasöre ilk üç karakteri yazdıktan sonra erişebiliyorsunuz, bazen. Tab tuşunu kullanarak gerçekleştirilen bu işlem bazı durumlarda (zararlı yazılımların küçük bir hediyesi) işlevini yitirebiliyor. Böylesi durumlarda otomatik tamamlama yerine beş karakter boşluk bırakan Tab tuşuna, otomatik tamamlama işlevini tekrar kazandırabilmek için küçük bir kayıt defteri değişikliği yapmanız yeterli.
Bu yazımızda;  komut satırının kullanımı sırasında Tab tuşunun kaybettiği otomatik tamamlama özelliğini tekrar nasıl aktif hale getirebileceğinizi anlatacağız.
Öncelikli olarak kayıt defterini açmamız gerekiyor, bu özelliği tekrar aktif hale getirebilmek için. Vista'da arama bölümüne ilgili bir  metin yazarak

ya da Windows XP, Vista gibi işletim sistemlerinde çalıştır bölümüne

regedit

yazarak kayıt defterini açabilirsiniz.

Kayıt defterini açtıktan sonra ise yapmanız gereken ufak bir kayıt değeri değişikliği. Bu işlem için

HKEY_CURRENT_USER\Software\Microsoft\Command Processor

adres yolunu açarak

CompletionChar

kaydına ulaşmanız gerekiyor.

Daha sonra ise kaydı açarak değerini 9 olarak değiştirmeniz durumunda otomatik tamamlama özelliği tekrar aktif olacaktır.

Bu basit işlemin sonunda komut satırı üzerindeki hakimiyetiniz artacaktır ve istediğiniz dizine ve dosyaya saniyeler içinde komut satırından erişebilir duruma geleceksiniz.

Lame gibi grafik arayüzü sunmayan yazılımları kullanırken, bu özellik çok işe yarıyor.

inSSIDer ile kablosuz ağları keşfedin

Editörlerimizden Sinan'ın yakın bir zamanda hazırladığı "Daha başarılı kablosuz ağ bağlantısı için ipuçları" rehberinde kablosuz ağınızın sinyal kalitesini ve gücünü arttıracak bir çok yöntemden söz edildi. Bu yöntemleri uygularken, sinyal kuvvetini olabildiğince arttırmak için, ücretsiz inSSIDer yazılımından nasıl yararlanabileceğimize bir göz atalım.

inSSIDer yazılımı USB'den bağlanabilen çeşitli analiz araçlarıyla birlikte çalışabildiği gibi (bu donanımlar MetaGeek sitesinde mevcut), bilgsiayarınızda bulunan kablosuz ağ kartlarıyla da uyumlu bir şekilde çalışabiliyor. Bu yazımızda bilgisayarımızda bulunan kablosuz ağ kartını kullanarak, kablosuz ağları analiz edeceğiz ve bu analizleri kullanarak kendi ağımızın sinyal kalitesini nasıl arttırabileceğimiz üzerinde duracağız.

Yazılımı açtıktan sonra, yazılımın taramayı gerçekleştireceği ağ kartını tepedeki listeden seçerek taramayı başlatıyoruz. Etrafımızda bulunan kablosuz ağlar birer birer listeye ekleniyor ve ağların sinyal gücü grafikleri çiziliyor. Etrafta çok fazla kablosuz ağ olduğu içi sadece üzerinde çalışacağımız kablosuz ağları listede işaretliyoruz. Yazılımın hem sol hem de sağ bölmesinde sinyal kuvveti gösteriliyor. Sol bölme sürekli güncellenerek, sinyal kuvvetinin çizgi grafiğini çiziyor, sağ bölme ise bize kablosuz ağın hangi kanal üzerinden yayın yaptığını ve kanal bazında sinyal kuvvetini gösteriyor. Kısacası kablosuz ağ yayını yapan vericimizi en iyi şekilde konumlandırmak ve yapılandırmak için ihtiyacımız olan bilgiler karşımızda :) .
Biraz önbilgiyle bu verileri daha iyi analiz edebilir ve konumlandırmayı daha başarılı yapabiliriz. Bu nedenle grafiklerde gördüğümüz dBm biriminin ne olduğunu kısaca açıklayalım. Tanım olarak, dBm sinyal gücünün 1 milliwattlık referans değere göre gösterimidir.

dBm seviyesi ile sinyal gücü arasındaki bağıntıyı daha rahat görebilmek için yukarıdaki tabloyu hazırladık. dBm seviyesindeki her 10 birimlik düşüş, güçte 9/10'luk bir düşüşe sebep oluyor. Bu nedenle güçteki düşüş hızlanarak gerçekleşiyor. Bu da demek oluyor ki; sinyal vericimiz, sinyalinin engellendiği bir konumdaysa dBm değeri düşecek ve vericiye oldukça yakın olsak bile sinyal gücü çok fazla zayıflayacak. Bu hızlanarak gerçekleşen güç düşüşü, vericiyi hem neden merkezi bir konuma koymamız hem de neden sinyali engelleyecek nesnelerin arkasına koymamamız gerektiğini açıklıyor.
dBm değerleriyle, sinyal gücü arasındaki bağıntıyı öğrendiğimize göre, artık vericimizin konumunu değiştirerek inSSIDer yazılımıyla ölçüm yapabiliriz. Kablosuz ağınızı en çok kullandığınız konumda inSSIDer yazılımını çalıştırıp, daha sonra vericinizin konumunu değiştirerek dBm seviyelerindeki farkı gözlemleyebilirsiniz. -70 dBm seviyesine kadar, internet bağlantınızı neredeyse tam olarak kullanmanıza yeterli olacak veri transfer hızına sahip olursunuz.

Sağ bölmedeki grafikte kablosuz vericilerin yayın yaptıkları kanalları görüyoruz. Elektriksel gürültü nedeniyle aynı kanalda yayın yapan vericilerin sinyalleri, biz konumumuzu değiştirmememize rağmen sürekli değişiyor (3üncü kanaldaki KTECH_1 SSID'li vericinin 12:00'a kadar -biz konum değiştirmeye başlayana kadar- daha yüksek bir dBm stabilitesine sahip olduğunu görebilirsiniz). Bu nedenle 11. kanaldaki yığılmadan etkilenmemek için vericimizin kanallarını birbirleriyle çakışmayacak daha boş kanallara kaydırdık. Bu şekilde aynı frekans bandında yayın yaparak elektriksel gürültüye sebep olan diğer vericilerin etkilerini en aza indirdik, bu da bize uzak mesafelerde dBm seviyesinde artış ve stabilite olarak geri döndü.
Sonuç olarak dikkat etmemiz gereken iki ana başlık var. Bunlardan birincisi sinyal gücü, ikincisi ise elektriksel gürültü. Sinyal gücü vericinin konumuyla doğrudan alakalı, elektriksel gürültü ise çok daha fazla değişkenlik gösteren bir kavram. Elektriksel gürültü nedeniyke yaşayabileceğiniz aksaklıklar vericinin konumuyla alakalı olduğu kadar, alıcının bulunduğu konumla da alakalı. Bu nedenle temel bilgiler her zaman işe yaramayabilir ve ölçüm yazılımını kullanarak biraz deneme yanılma yoluna gitmeniz gerekebilir :).
Daha güçlü sinyalli günler! :)

Web Servisi: PDF'den Word'e dosya çevirme

Daha önceki yazılarımızdan birinde dökümanlarınızı nasıl pdf formatına çevirebileceğinizi göstermiştik. Bu yazımızda da ücretsiz bir web servisiyle daha önceden oluşturulmuş pdf formatlı dosyaları nasıl word dökümanına çevirebileceğinizi gösteriyoruz.

PDF (Portable Document Format; Taşınabilir Belge Biçimi), platformlar arası taşınabilir ve yazdırılabilir belgeler oluşturmak amacıyla üretilmiş sayısal bir dosya biçimidir. Birçok platform için bedava görüntüleyicinin olması nedeniyle PDF yazdırılabilir ve düzenlenmesi beklenmeyen belgelerin dağıtımı için tercih edilir.

Pdf formatlı dosyalardan yazı veya resim kopyalamak ve dosyayı istediğimiz gibi düzenlemek için, pdf formatlı dosyayı word dökümanına çevirmemiz gerekir. Bu işlemi yapan ücretli ve ücretsiz masaüstü uygulamaları olduğu gibi çeşitli web servisleri de bulunuyor. Bu servislerden bir tanesi de PdfToWord.
Servisi test etmek için sitemizde yayınlanan bir kaç haberi toplayarak bir pdf dosyası oluşturduk ve bu pdf dosyasını tekrar word dosyasına çevirmek üzere web servisine gönderdik. Oluşturduğumuz dosyada Türkçe karakterlere ve resimlere de yer verdik. Kendi hazırladığımız dosyanın dışında bazı e-kitapları da testimize dahil ettik.
Web servisinin basit bir arayüzü var. Birinci adımda pdf dosyasını bilgisayarımızdan seçiyoruz. İkinci adımda pdf dosyasının hangi döküman formatına çevirileceğini belirtiyoruz ve son adımda çevirilen dosyanın hangi e-posta adresine gönderileceğini belirterek çevirme işlemini başlatıyoruz.

Öncelikle pdf dosyası sisteme aktarılıyor. Bu işlem yükleme (upload) hızınıza göre en kısa sürede tamamlanacaktır. Dosyanız sisteme aktarıldıktan sonra bildiri sayfasına yönlendiriliyoruz. Bu sayfaya ulaştıktan sonra yapmamız gereken dosyanın e-posta gelen kutumuza gelmesini beklemek :).

Hazırladığımız ufak dosyanın e-posta kutumuza ulaşması yaklaşık 7 dakika sürdü. Daha büyük boyutlu bir e-kitabın ulaşması ise yaklaşık 10 dakika sürmüştü. Dosyalarınızın yaklaşık 10 dakikalık bir sürede size ulaşacağını öngörebilirsiniz.
Çevirme işleminin başarımına bakacak olursak çevirme işlemini gerçekleştirdiğiniz kaynak dosyayla doğrudan alakalı olduğunu söylememiz gerekiyor. Bilinen yazı tipleriyle hazırlanmış dosyalarda Türkçe karakterlerde sorun yaşanmazken, çok bilinmeyen yazı tipleriyle oluşturulmuş Türkçe dökümanlardaki Türkçe karakterlerde sorunlar meydana geliyor. Resim konumlandırması ise oldukça başarılı; kendi oluşturduğumuz pdf dosyasındaki resimler ve orjinal bir e-kitaba ait resimler tam olarak olması gereken yerde ve yeterli çözünürlükteydiler. Yazı formatı olabildiğince korunmasına karşın, başlık (heading) özelliklerinin hepsini, hizalama (align) özelliklerinin ise bazılarını kaybediyor. Resimlerde aynı şekilde hizalama özelliklerini kaybetmelerine karşılık, orjinal dökümandakine en yakın yerlere konumlandırılıyorlar. Servisin tabloları tanıması ve yeniden oluşturması da oldukça başarılı. İçerisinde renklendirilmiş bir tablo bulunan pdf dosyası da başarılı bir şekilde özelliklerini kaybetmeden word dökümanına çevirildi.
Sitemizdeki haberlerden derlediğimiz pdf dosyasının tekrar word dökümanına çevirilmiş halindeki başarıyı aşağıdaki dosyaları inceleyerek görebilirsiniz:

1. Derlediğimiz Word dökümanı
   
2. Dosyanın PDF formatına çevirilmiş hali
3. Dosyanın PdftoWord servisi tarafından tekrar Word dökümanına çevirilmiş hali

Servis şu anda beta sürümünde ve en fazla 10 MB boyutundaki pdf dökümanlarının çevirilmesine izin veriyor. Servisin gizlilik sözleşmesinde dosyalarınızın kimse tarafından okunmayacağı ve çevirinin otomatik olarak gerçekleştirilmesinden sonra çevirilen dosyaların sistemden silineceği belirtilmiş. Sisteme verdiğiniz e-posta adresinin de başka amaçlar için kullanılmyacağının garantisi verilmiş.
Sonuç olarak; web servislerinin popülerliğinin gitgide arttığı bu günlerde, başarılı bir web servisiyle karşı karşıyayız. Servis, internet tarayıcı tabanlı çalışmasının bütün avantajlarından faydalanıyor. Servise internet bağlantısı olan her yerden ve her bilgsiayardan ulaşmak mümkün. Program kurulumuna izin verilmeyen ve işletim sistemi nedeniyle uygun yazılımın kurulamadığı bilgisayarlarda bile sorunsuz bir şekilde çevirme işlemi gerçekleştirilebiliyor. Kısacası web servislerinin platform bağımsızlık özelliği servisin de avantajlarından bir tanesi. Servisin eksik yönlerinden birisi ise, dökümanınızın çevirme işleminin hangi aşamada olduğunu takip edemiyor olmamız. Bu nedenle çevirilen dökümanın ne zaman e-posta kutunuza ulaşacağını tam olarak bilemiyoruz. Sisteme gönderdiğimiz dosyanın işleme girip girmediğini veya e-posta atılıp atılmadığını gösteren bir takip ekranı olsaydı kullanıcılar açısından oldukça faydalı olurdu.
Bu web servisinin yine beta sürümünde olan bir de kardeşi bulunuyor. PdfToExcel servisiyle içerisinde tablo bulunan pdf dökümanlarınızı excel dökümanlarına çevirebilirsiniz.

Firefox'da otomatik sayfa yenilemesi nasıl engellenir?

Özellikle haber sitelerinde karşılaştığımız, belirli bir süre sonra otomatik sayfa yenilenmesini eğer Firefox kullanıyorsanız basitçe engelleyebilirsiniz. Otomatik sayfa yenilenmesi, serverdaki bilgilerin güncellenir güncellenmez size aktarılması için site geliştiricileri tarafından ayarlanır. Bu güzel özelliğin dışında otomatik sayfa yenilemesi, site sahipleri tarafından, genellikle sitelerinin sayfa gösterim sayılarını arttırmak için kullanılıyor. Bu nedenle hem kullanıcının bant genişliği gereksiz yere harcanıyor hem de yoğun içerikli sayfalar açılırken işlemcimiz boş yere çalışıyor.

Gerekli ayarı yapmak için adres çubuğumuza "about:config" yazıyoruz ve Firefox ayar girdilerinin olduğu sayfaya ulaşıyoruz.

Filter satırına "autorefresh" anahtar kelimesini yazarak, üzerinde değişiklik yapacağımız özelliğe ulaşıyoruz. Karşımıza gelen "accessibility.blockautorefresh" girdisine çift tıkladığımızda, girdinin değeri "true" olarak değişiyor. Bu şekilde otomatik sayfa yenileme engellemesini aktif hale getirmiş oluyoruz.

Bu girdinin değerini "true" olarak düzenledikten sonra girdiğiniz sayfalar otomatik olarak yenileme yapamayacaklardır :). Artık yoğun içerikli sayfaların tekrar yüklenmesi sırasında harcanan bant genişliğinden tasarruf edebilirsiniz. Bu yöntem daha çok, az işlemci gücüne sahip netbook bilgisayarlarda, internet bağlantısını Edge/3G gibi kotalı ve pahalı servislerle sağlayanlar için faydalı olacaktır.

Başlangıç menüsündeki gereksiz kayıtları silin

Kayıt defteri, bilgisayarımızdaki her türlü ayarın tutulduğu ve hakim olduğumuz zaman birçok işimizi üçüncü parti herhangi bir yazılıma ihtiyaç duymadan, tamamen ücretsiz bir şekilde :), rahatça yapabileceğimiz bir arayüz. Bugünkü yazımızda, zaman zaman sunduğumuz registry (kayıt defteri) değişikliklerinden bir yenisine değineceğiz.

Kayıt defteri yazılarının büyük kısmını ihtiyaç dahilinde kullandığım zamanlarda, sitemizi takip eden kullanıcıların da işine yarayabilir ve faydalanabilirler düşüncesiyle yazıyorum. Birkaç gün evvel yaptığım zorlu bir virüs temizleme operasyonunun sonunda hala sistem yapılandırma menüsünün başlangıç sekmesinde bulunan birkaç virüs kaydını silmek istedim. Aslında zararlı yazılımlar tarih olmuşlardı ancak yine de bu girdileri de silme içgüdüme engel olamadım. Sonuç olarak da bu yazı çıkmış oldu meydana :).
Bazı salt virüsler sisteminize bulaştıktan sonra, işletim sisteminizin başlangıç menüsüne yerleşerek sisteminizin her açılışında çalışıp sistem kaynaklarınızı bonkörce kullanırlar. Gerekli temizliği yaptığınızda (çeşitli virüs-spyware yazılımlarını kullanabilir ya da kendinize güveniyorsanız el ile temizlik yapabilirsiniz) bu virüslerden kurtulabilirsiniz ancak başlangıç menüsündeki kayıtları bu işlemin sonucunda hala duruyor olacaklardır. Bu işlem için herhangi bir kayıt defteri düzenleyici program kullanabilir ya da kayıt defterinizin kendisini kullanabilirsiniz :). Bu işlemi sisteminizde yüklü olan ve başlangıç menüsünde bulunmasını istemediğiniz programlar için de yapabilirsiniz.
Aşağıdaki sistem yapılandırma ayarlarında, başlangıçta çalıştırılmaması yönünde ayarlanmış olan son altı yazılımdan herhangi birini bu menüden kaldırmak için:

Öncelikle kayıt deftterini açmamız gerekiyor. Bu işlem için Windows Vista ve Windows 7'de arama bölümüne regedit yazabilir ya da herhangi bir Windows işletim sisteminde çalıştır bölümüne regedit yazabilirsiniz.

Kayıt defterini açtıktan sonra ise;

HKEY_LOCAL_MACHINE\SOFTWARE\Microsoft\Shared Tools\MSConfig

adres yoluna giderek

startupfolder

ve

startupreg

dosyalarını buluyoruz. Söz konusu kayıtlar -başlangıç menüsünde olup çalıştırılmayan servisler- bu iki dizinde tutuluyorlar. Bu dizinlerde açıklamalarını gözeterek istediğiniz kayıtları ana klasöründen silebilirsiniz.

Bu işlemin ardından başlangıç sekmesindeki söz konusu kayıtlardan kurtulabilirsiniz.

not: gerek sildiğimiz olhrwef.exe gerekse hemen üstteki ekran görüntüsünde hala görünmekte olan sysdrv.exe Windows ve Windows\system32 dizinlerinden çalışmalarına karşın zararlı yazılımlardır. Silme işleminde sırasımda yaptığımız işlemler sözkonusu kötü amaçlı yazılımı arkaplanda çalışmadığından emin olduktan sonra -görev yöneticisinden yönetebilirsiniz- dosyayı el ile temizleyip registry kaydını kaldırmaktan ibarettir.