29 Mart 2012 Perşembe

Türk'e kılıç çektirmem Said Nursi

Türk'e kılıç çektirmem

Şeyh Said destek istediğinde, Said Nursi şöyle demişti: "Türk milleti asırlarca İslam'ın bayraktarlığını yapmıştır. Onlara karşı kılıç çekilmesine izin vermem..

Said Nursi 1923'ün mayıs ayında sadece Ankara'yı değil eski yaşamını da geride bırakarak Van'a gelmişti. Artık yeni bir Said olacaktı. İki yıl boyunca yazları Van'ın Çoravanis köyünde ve Erek dağındaki bir manastır harabesinde geçirdi. Kış aylarında Van'da oturan kardeşi Abdülmecid'in yanına gidiyordu. Kendini dini düşünceye ve derslerine vakfetmişti. Savaş arkadaşı Ali Çavuş ve Molla Hamid ona hem talebelik ediyor, hem de yardımcı oluyordu.

SİYASET YAKASINI BIRAKMADI
Molla Hamid o günlerle ilgili anılarını anlatırken birkaç ilginç noktaya değinmiştir. Mesela bir keresinde hocası şöyle demişti: "İstanbul'dayken arkadaşlarım beni takip etmiş. 'Bakalım söylediği gibi mi davranıyor' diye... Sonunda benim özü sözü bir insan olduğumu anlamışlar. İstanbul'da onca sene kaldım, bir kere dahi kadınlara bakmadım." Bir başka gün ise Van gölündeki Akdamar adasına uzun uzun bakmış ve kendinden emin bir biçimde, "Şu adada 10 yıl boyunca 50 talebe yetiştirsem, İslam'ı bütün dünyaya yayabilirim" demişti. Bu iki olayı birbirine bağladığımızda şunu görüyoruz: Said Nursi dünyevi zevklerden uzak durarak, bütün enerjisini kendi İslam yorumuna verecekti. Zaten öyle de oldu. Said Nursi içine kapanmıştı ama tarih devam ediyordu. 3 Mart 1924'te Hilafet kaldırılmıştı. Din yerine milliyetçiliği öne çıkaran, laikliğe doğru ilerleyen yeni rejim Kürt grupların hoşuna gitmiyordu. İsyan hazırlıkları vardı. Günün birinde Kürt aşiret ağalarından, zamanında İkinci Abdülhamid'in kurduğu Hamidiye Alayları'nda görev yapmış olan Kör Hüseyin Paşa kapısını çaldı.

"TÜRK İLE KÜRT KARDEŞTİR"
Said Nursi'ye para getirmişti. "Adamlar ve silahlar hazır; emrini bekliyoruz" diyordu. Niçin? "Mustafa Kemal ile savaşmak için!" Bediüzzaman köpürmüştü: "Asker vatanın evladıdır. Senin benim akrabamdır. Müslüman Müslüman'a silah çeker mi?" Kör Hüseyin Paşa fena halde bozulmuştu. "İtibarımı beş para ettin" diye söyleniyordu. Said Nursi geri adım atmıyordu: "Kullar arasında beş para ol. Allah katında makbul ol." Ayaklanmaya hazırlanan Kürt gruplar Said Nursi'nin manevi gücünü arkalarına almak istiyordu. Derken Şeyh Said'den bir mektup geldi. Özetle "İsyanımızda bize yardım edin" diyordu. Said Nursi yine bir mektupla ona cevap verdi: "Türk milleti asırlardan beri İslam'ın bayraktarlığını yapmıştır. Bu yolda çok şehit vermiştir. Böyle bir milletin torununa kılıç çekilmez. Biz Müslümanız. Türk-Kürt birdir, kardeştir. Bizim asıl büyük düşmanımız cehalettir. Teşebbüsünüz bir işe yaramaz. Olan masum insanlara olur." Tabii Şeyh Said, adaşına kulak asmadı. Dini temalarla, Ağlasun Çeltikçi İstanbul Isparta Ankara Yakaören temalarla, Kürtçülük temalarının iç içe geçtiği ayaklanma 13 Şubat 1925'te başladı. Asiler Elazığ kentini ele geçirdi. Ardından Diyarbakır'a doğru indiler. Ankara hükümeti olayın 'yerel' olduğunu düşünüyordu. Ancak isyan yayıldı. Bunun üzerine Fethi Okyar başbakanlıktan gitti, yerine İsmet İnönü geldi. Takrir- i SükKanunu devreye girdi. Devlet bir yandan bütün gücüyle Şeyh Said'in üstüne giderken, diğer yandan ülkenin diğer bölgelerindeki, özellikle de İstanbul'daki muhalefeti susturdu. Sonuçta Şeyh Said yakalandı ve idam edildi. Said Nursi açısından tarih tekerrür ediyordu. Hem Kürt'tü, hem de din adamı. Aynı 31 Mart'taki gibi, değil isyana katılmak, tersine engellemeye çalışmasına rağmen hükümetin kararı ona da uygulandı: Diğer Kürt ileri gelenleri gibi o da Batı'ya gönderilecekti. 1926'nın şubat ayında askerlerin eşliğinde yola çıktı. Önce Erzurum'a, sonra da Trabzon'a geldiler. Gemi ile İstanbul'a vardılar. Said Nursi bir süre İstanbul'da kaldı. Sonra tekrar gemiye binip İzmir'e, ardından da Antalya'ya ulaştı. Yedi ayı burada yaşadı. Ardından Burdur'a götürüldü.

ESSEYYİD MUHAMMED RAŞİD EROL HZ(KS)


ESSEYYİD MUHAMMED RAŞİD EROL HZ(KS)
AİLESİ VE YAŞADIGI YERLERBağlıları arasında Seyda hazretleri namıyla bilinen Eşşeyh Esseyyid Muhammed Raşid Erol (k.s.) hazretleri 23.3.1930 tarihinde
Siirt’in Baykan ilçesine bağlı Siyanüs köyünde dünyayı şereflendirmişlerdir. Babası Gavsi Bilvanisi Seyyid Abdulhakim Hüseyni (k.s.) hazretleri olup Nakşibendi büyüklerindendir.
Dedeleri Seyyid Muhammed Şeyh Muhammed Diya-uddin (k.s.) hazretlerinin halifelerindendir. Baba ve dedeleri ilim ve tarikat ehli olan Seyda hazretleri Evladı Resul olup Bilvanis seyyidlerindendir. Hz. Hüseyin (r.a.) soyundan geldiği için de “El-Hüseyni” denilmektedir. Seyyidlik şeceresi şu şekildedir:
1 -Seyyid Muhammed Raşid Hüseyni
2 -Seyyid Abdülhakim el-Hüseyni
3 -Seyyid Muhammed
4 -Seyyid Maruf
5 -Seyyid Tahir
6 -Şeyh Seyyid Kal
7 -Seyyid Hace Ebu Tâhir
8 -Seyyid Said Ebu l-Hayr
9 -Seyyid Ali
10-Seyyid Halil
11-Seyyid Hasan
12-Seyyid Mahmud
13-Seyyid Ali
14-Seyyid Taceddin
15-Seyyid Kasım
16-Seyyid İdris
17-Seyyid Ca’fer
18-Seyyid Kasım
19-Seyyid Kemaleddin
20-Seyyid Ebu Firas
21-Seyyid Fellâh
22-Seyyid Muhammed
23-Seyyid Taceddin
24-Seyyid Ebu Firas
25-Seyyid Maceddin
26-Seyyid Muhammed el-Mağfur Ebu Firas
27-Seyyid Şerafeddin
28-Seyyid imam Ali
29-Seyyid İmam Hüseyni (r.a.)

Dedesi Seyyid Muhammed (k.s.) medreselerde yetişmiş çok büyük bir alimdi.
Hüsn-ü hat sanatinda çok mahirdi. Hazret’e intisab etmiş, Nakşibendi halifesi olarak icazet ve hilafet almişti.
Fakat kendisi şeyhine “Sizin sagliginizda kendi halifeligimi açikliya-mam, sizden sonraya kalirsam, açiklanmasini birisine vasiyyet edersiniz.
Aksi takdirde sizin yaşadiginiz devirde ben mürşidim ben şeyhim diyemem, lütfen beni gizleyiniz” diye rica etmişti.
Şeyhinden önce vefat ettigi içinde halifeligi açiktan ilan edilmeyip gizli kalmiştir. Babası olan Gavs hazretlerini Seyyid Muham-med’in vefatı üzerine Seyyid Maruf (k.s.) (Seyda hazretlerinin dedesinin babası) büyütmüştür.
Gavs hazretleri Siyanüs seyyidlerinden olan Fatime Validemizle evlenmişler, bu izdivaçtan Seyyid Muhammed (k.s.), Seyyid Muhammed Raşid (k.s.) ve Seyyid Zeynel Abidin isimlerinde üç oğlu ile Halime ve Hatice isminde iki kızı olmuştur.
Zeynel Abidin küçük yaşta vefat etmiştir. İlk zevcesinin teşvikiyle evlendiği Ta-runi köyünden Seyyide olan ikinci hanımı Sıdıka Va-lidemizdende Seyda hazretlerinin diğer kardeşleri, Seyyid Abdülbaki (k.s.), Seyyid Ahmed, Seyyid Ab-dülhalim, Seyyid Muhyiddin ve Seyyid Enver ile Aynulhayat, Refiate, Raikate, Naciye adlı kızkardeşleri olmuştur.
Seyda hazretleri 2 yaşlarında iken Seyyid Maruf vefat edince Gavs hazretleri evini Siyanüs köyünden Taruni köyüne taşıdı. Burada 13 sene kaldılar.
Daha sonra mürşidi Ahmedi Haznevi’nin (k.s.) izniyle Bilvanis köyüne hicret ettiler. Şah-ı Hazne Seyda Hazretlerini 9 yaşındayken görür.
Yüzü aydınlanır. İleride çok sofileri olacağını belirtir ve Allah’a şükrederek “Biz onun cemaatında bulunamazsak da, o çok kalabalık cemaatın çobanını görmek te büyük bir nimettir” derler.
Seyda hazretleri (k.s.) bu köyde yine Seyyide olan Sekine Validemizle evlenmişlerdir. Bu evlilikten Seyyid Fevzeddin, Seyyid Abdülgani, Seyyid Taceddin, Seyyid Mazhar, Seyyid Abdurrakib isimli oğullan ile Haşine, Muhsine, Hasibe, Rukiye, Münevver, Mukaddes, Mümine ve Hediye isimli kızları dünyaya gelmiştir.
Gavs hazretleri Bilvanis köyünde 6 sene kaldıktan sonra Seyda hazretleriyle birlikte Bitlis’in Kasrik köyüne taşındılar. Burada 11 sene kaldıktan sonra Siirt’in Kozluk kazasının Gadir köyüne hicret ettiler.
9 sene (Burada iken vatan görevini önce acemi birliği olan Manisa’da, sonra Diyarbakır’da tamamladı) kaldıkları Gadir’den hayatının sonuna kadar ikamet edecekleri Adıyaman ilinin Kâhta kazasının Menzil köyüne yerleştiler.
Babası Gavs hazretleri l Haziran 1972 yılında vefat edince başhyan ir-şad görevi 21 sene 4 ay 19 gün devam etmişti. Seyda Hazretleri babasının vefatında buyurdular: “Allah (cc) Resulüne “Biz seni alemlere rahmet olarak göndermekten başka birşey için göndermedik. Allah Rasûlünün ölümü dünyanın üzerine musibet halinde çöktü.
Benim babam da Allah Rasûlünün varislerin-dendir. Ben onun Allah yolunda insanları irşad ve ilimle uğraştığına şahidim. Biz onu Allah yolunda olduğu için seviyorduk. Babam vefat etti. Nakl-i mekan etti. Allah Hayy’dır ve mekândan münezzehtir. Öyleyse aşka, Allah’a… herşey fanidir.”
1968 yılında halifelik icazetini alan 1972 yılında irşad görevine başlayan Seyda hazretlerinin (k.s.) yurtiçinden ve yurdışmdan aşırı ziyaretçisinin gelmesi 18.7.1983 tarihinde Çanakkale’nin Gökçeada ilçesinde mecburi ikametine yolaçmıştır. Önce Adıyaman’a, sonra Adana’ya oradanda Gökçeada’ya götürülen Seyda hazretleri çektiği sıkıntı ve adanın havasının, sıhhatini etkilemesi sonucu
30.1.1985 tarihinde Ankara’ya nakledilmiştir. Burada da 16 ay gözetim altında tutulduktan sonra Merkezi idarenin müsadesiyle tekrar Menzil’e dönmüştür. Tekrar tebliğ ve irşad hizmetinedevam ederken 1991 yılının Ramazan Bayramı bayramlaşması sırasında içersine zehirli böcek ilacı çekilmiş şırıngayla suikast yapılmış, eline isabet eden zehir etkisini göstermiş, acil müdahaleyle hastaneye yatırılan Seyda hazretleri (k.s.) hayati tehlikeyi atlatmış, fakat elinin üstündeki ve içindeki yaralar sebebiyle uzun süre ızdırap çekmiştir.
Şeker, damar sertligi, tansiyon ve romatizma hastaliklari nedeniyle uzun yillar tedavi gören Seyda hazretlerinin ölümünden bir yil önce ayagi kirilmiş çektigi izdiraplarina bir yenisi eklenmiş, fakat irşad faaliyetleri kesintisiz devam etmiştir.
Romatizma sebebiyle her yaz gittiği Afyondaki kaplıcalardan Ankara’ya dönüşünden bir kaç gün sonra 22.10,1993 Cuma günü cuma namazından önce 63 yaşında Rahmet-i Rahmana kavuşmuştur. Vefat haberini alan onbinlerce bağlısının katılımıyla ertesi gün Menzilde babasının yanı başında toprağa verilmiştir.


ALLAH-U TEALA CÜMLEMİZİ ŞEFAATİNE NAİL EYLESİN

GAVS-I SANİ SEYYİD ABDULBAKİ HZ.(ks)



SADAT-I KİRAM

GAVS-I SANİ SEYYİD ABDULBAKİ HZ.(ks)
Bilvanis, Siyanüs, Taruni, Havil, Dilibey, Nurşin, Kasrik ve Gadir köylerinden soluklayarak Menzil’i mekan edinen Gavs Hz.leri ve oğulları (Seyda Hz.leri ve (gavsi sani Hz.leri) kıyamete dek sürecek irşad faaliyeti sergilemektedirler. Peygamber soyundan gelen bu aile, Şah-ı Nakşibendi (k.s.)’ın Kasr-ı Arifan’da başlattığı irşadın ikincisini her türlü çileye rağmen, devam ettirmektedirler. Bu yüzden Menzil’e Seyda Hz.leri (k.s.) ikinci Buhara demiştir. Gerek Gavs Hz.leri, gerek Seyda Hz.leri ve gerekse Seyyid Gavs-ı Sani Hz.lerinin bu yerlerde Allah’ın rızasını kazanmaktan başka gayeleri olmamıştır. Rıza-ı Bari hayatlarının parçası olmuş ve bu uğurda diyar diyar gezmişler ve bu uzun yürüyüşten sonra , Menzil en son durakları olmuş. Böylece göç ve hicret hayatını yaşayarak Resulüllah’a mutabaat yaptılar.
Bu yürüyüşü önce Gavs Hz.leriyle köy köy gezerek başlamış Seyda Hz.leri döneminde kalabalıklara dönüşmüş ve Seyyid Gavs-ı Sani Hz.lerin de ise zirveye ulaşmıştır. Bu irşad halkasının içinde Şeyh Abdurrahman-ı Tahi, Şeyh Fethullah, Şeyh Muhammed Diyauddin, Şeyh Ahmed-el Haznevi gibi sadatlar sıralanmış, mekan değiştirenlerin yerine Gavs Hz.leri, Seyda Hz.leri ve Seyyid Gavs-ı Sani Hz.leri aynı heyecanla bu yolu bugüne dek taşıyarak onların yollarını takib etmişlerdir.
Nöbeti devraldığı zat, hem kardeşi, hem yol arkadaşı, hem mürşidi Seyda Hz.leridir. hayattayken arkasında iki büklüm bir vaziyette büyük bir adabla peşisıra yürümesiyle dikkati çeken Seyyid Gavs-ı Sani Hz.leri ilerisini haber verircesine nöbeti Seyda Hz.lerinden devralmıştır. Babaları Gavs Hz.leri olan bu ikili, ailenin gözbebekleridir adeta.
Seyyid Gavs-ı Sani Hz.leri tâ çocukluk yaşlarda hastalığa yakalanmış, zayıf ve bitap düşmüştür. Malum bizim gibi zayıf insanlar için hastalık günahlara kefaret olan ilaçtır ama, büyük zatlar için makam almalarına veya bir basamak ilerisine sıçramak için verilen ilaçtır. Verem hastalığına yakalanmış, ama hasta haliyle Siirt’te, oradan da Van’a okumaya gitmeyi ihmal etmedi. O zamanları medrese talebeliğinin yanısıra , tevbe de veriyordu. Bir yandan hastalık, bir yandan talebelik ve bir yandan da Gavs Hz.lerinin emri doğrultusunda irşada yardımcı olmasıyla alametlerini tâ o günlerde belli etmesi büyüklüğüne işarettir.

Gavs Hz.leri Van’a gönderdi. Van’da ne oldu? Kısa zamanda irşad halkası genişledi ve çoğaldı. Kötü hallerini bırakan halkaya dahil oluyordu. Tabii bu arada rahatsız olanlar muhalefet etmeye başladılar. İstemeyenler ve çekemeyenler oldu. Münkirler boş durmadılar, hemen şikayet ettiler. İki-üç gün tevkif edildikten sonra Seyyid Gavs-ı Sani Hz.lerini genç yaşta 30 gün süreyle tutukladılar. Molla Ahmed bu durumu Gavs Hz.lerine açıklamaya çekinir, rahatsızlık duyacağını hesap ederek önce tereddüt etti ve nihayet Seyyid Sıtkı’ya söyler. Zaten Seyyid Gavs-ı Sani Hz.leri hastaydı. Bir de hapishane hayatı eklenince, bütün bunları Gavs Hz.leri işitirse ne yapar düşüncesiyle Molla Ahmed’in anlattıklarını dayıları açıklar.Dayıları Seyyid Sıtkı diyor ki:
“Ben Gavs Hz.lerine söyleyince, Gavs Hz.leri öyle oldu ki, öyle ferahlandı ki, inanın çiçek gibi açıldı. Öyle tebessümle bana dedi ki:
-Ondan büyük nimet ne var? Allah’a şükredelim. İmam-ı Rabbani, Şah-ı Nakşibendi, Abdulkadir Geylani, Şah-ı Hazne hepsi içerde mapus kaldı. Onlara mutabaatı oldu. Bazıları hata yapıyor, suç işliyor, tevkif ediliyor ve ceza altına giriyor. Bu Allah’ın yolunda tevkif edilmiş ve nezaret altına alınmış ne kadar büyük nimettir. Ne kadar şükretsek azdır.”
O yörenin insanları kötü işleri bırakıp, yola gelmesinden rahatsızlık duyanlar Yüzbaşı’ya şikayet ediyorlar, o da huduttaki yüzbaşıya bildiriyor, derken yirmibeş muhtardan imza toplayarak gözaltına alıyorlar.
30 günden sonra serbest bırakıyorlar. Gerçi şikayet edenlerin ekserisi hakikati görünce pişmanlık duymuşlar ve yola girmişler. Baktılar ki ne kadar çile çekiyorsa bu zat, o kadar Allah (C.C.) daha fazla veriyor. Bu durumu idrak edenler hemen diz çöküp halkaya dahil oluyorlardı. 30 günden sonra Menzil’e geliyorlar, daha sonraları tekrar okumak için gidip geliyorlardı. Allah’ın dostları hepsi çekmiş, eziyet onlar için lezzet ve taddır.Seyyid Gavs-ı Sani Hz.lerinin terbiyesinde başta Gavs Hz.lerinin ve Molla Derviş gibi Hocaların katkısı büyüktür. Seyda Hz.leri nasıl ki Gavs Hz.lerinin emrinde nasıldı, Seyyid Gavs-ı Sani belki iki-üç misli daha fazla Seyda (k.s.)’ın emrindeydi. Seyda Hz.leri ağabey-kardeş ilişkisinin ötesinde can yoldaş idiler. Seyyid Gavs-ı Sani Hz.leri Gavs (k.s.)’ın döneminde bile Seyda Hz.lerinin karşısında sanki ölü ve cansız gibiydi, yani teslimiyet çoktu. Zaten Seyyid Gavs-ı Sani Hz.lerinin bu halleri , onun ileride Seyda Hz.lerinden sonra büyük bir zat olacağını haber veriyordu. Adabı ve halleri “Seyda Hz.lerine layık olmaya çalışacağım” mesajını ortaya koyuyordu.
Nitekim de Seyda Hz.leri bu dünyadan göç ettikten sonra irşad daha da kat kat arttı.Seyyid Gavs-ı Sani Hz.leri hastalık çektiği için genç yaşlarda çok zayıfmış, ince yapılıymış. Gavs Hz.lerini Ankara’ya yolladı, o hastalık geçti, dönüşte kilo almaya başladı. Böylece o zayıflık da üzerinden alınmış yerine heybet hakim olmuş. Hem de öyle bir heybet ki, sima olarak artık babası Gavs
Hz.lerine benziyordu. Seyda Hz.lerinin sofilerinden Gavs’ı tanımayanlara, Seyyid Gavs-ı Sani’yi görmeniz kâfi deniliyor. Gerçekten de, Gavs’ı görenler yüzcek benzediğini söylüyorlar. Hastalık, hapis, eziyetler derken sabır yürüyüşünü Seyda Hz.lerinin arkasında adapla yapıyordu. Seyda Hz.lerinin halifelik öncesi ve sonrası emrinden çıkmayan birisi varsa o da Seyyid Gavs-ı Sani Hz.leri idi. Hayatında iki şey mukaddes biliyordu: birisi Gavs Hz.leri ve Seyda Hz.leri, diğeri ise Kur’an ve hadis…
Öyle ki , Seyda Hz.leri şu işi yap, hemen yapıyordu. Ağabey-kardeş ilişkisi teslimiyet çerçevesinde geçti. Zaten Mürşid-i Kâmil’in alameti âdâbıdır. Gavs Hz.leri vefat edince bütün işleri Seyda Hz.leri yapıyordu. O yıllar en büyük yardımcısı Seyyid Gavs-ı Sani (k.s.)idi. Hayatını âdâb ve teslimiyet üzerine tanzim etmişti. Gavs Hz.lerine de öyle candan ve aşktan bağlıydı ki,
onun dar-ı bekâya irtihali Seyyid Gavs-ı Sani (k.s.)’ın iç dünyasında fırtına estirmiş, adeta şok hali yaşamasına sebep oldu. Öyle bir şok ki beraber yaşadıkları Seyda Hz.lerini bile bir an unuttururcasına, 21 gün biat etmemiş Gavs Hz.lerinin merkadına günlerce yüz sürmüş ve onu kaybetmenin hüznünü yaşıyordu. Tabii bu şoktan çıkmama hali Seyda Hz.lerine beyatını
geciktirmesine sebep olmuş. Seyyid Gavs-ı Sani Hz.lerinin bu haline itiraz edenler olmuş ama , o bütün bunlara aldırış etmeden Gavs (k.s.)’ın merkadına yapışmıştı. Yine birgün Seyyid Gavs-ı Sani hz. Gavs’ın merkadında, Seyda Hz.leri de merkadda o arada Kur’an okuyor. İşte o sıra ne olduysa orda oluyor, Seyda Hz.leri:
“gavsi sani otur…” diyor ve beyatı o anda gerçekleşiyor. Hatta, maneviyatta Gavs’ın (k.s.) Seyda Hz.lerine üç sefer:
“- Raşid, S. gavsi sani’ye dikkat et. Onu sana teslim ettim” dediği rivayet ediliyor. Böylece, Seyda Hz.leri bu ikaz karşısında Seyyid Gavs-ı Sani (k.s.)’ına “otur” diyerek emaneti veriyor. Kelimenin tam anlamıyla bu emanet Seyyid Gavs-ı Sani’ye (k.s.) verilen en büyük hediyeydi. Artık o şok hali
üzerinden kalkıyor, yeni bir hayata başlamanın sevinci üzerini kaplıyordu. Gavs (k.s.)zamanındaki beraberlik eskisinden daha da çok koyulaşarak Mürşid-Halife ilişkisine dönüşüyor. Seyda Hz.leri halifeliği gavsi sani hz.ile beraber ikisinin icazetini bir perşembe akşamı veriyor. Seyda Hz.lerinin sofileri Menzil’e ziyarete gittiğinde hep onu Seyda Hz.lerinin arkasında iki büklüm gördü ve hafızalarımızda hep o hali kaldı. Ayrıca Seyyid Gavs-ı Sani sırt ağrılarından dolayı Seyda Hz.lerinin emriyle ameliyat da olurlar.Seyda Hz.leri de dar-ı bekâya irtihal edince bütün yük Seyyid Gavs-ı Sani Hz.lerinin omuzlarına binmiştir. Nasıl ki, Gavs zamanında en büyük destekçi
Seyda Hz.leri idi, Seydamızın döneminde de en büyük yardımcı Seyyid Gavs-ı Sani Hz.leri idi. Şimdi Menzil’in işleri daha da yoğunlaşmıştır. Bir yandan camii inşaatı, diğer yandan merkad inşaatı ve diğerleri bunun en büyük göstergesidir. Menzil artık gelen misafirleri maddeten kaldıramadığı için, Seyyid Gavs-ı Sani Hz.leri büyük çapta inşaat ve imar faaliyetlerini başlatarak, Gavs (k.s.) ve Seyda (k.s.)’ın bıraktığı temelleri daha da genişletmişlerdir.
Önce Türk-i Cumhuriyet’lere yönelik bir seyahatı başlatırlar. Daha sonra bu yolculuktan sonra umre hazırlığına koyulur. Türk-i iller ve Umre yolculuğu derken, Menzil’e döner dönmez merkad ve camii inşaatını gerçekleştirir. Sene içinde de Afyon’u ve Pursaklar’ı ziyaret ederek hem irşad hem de mutabaat yapıyorlar. Seyda Hz.lerinden devraldığı yük, beş-on misli daha da artarak
bu dönemde şeritle (iple) tevbe verme metodunun görülmesi bu dönemin en belirgin özelliğini ortaya koyması bakımından mühimdir. O kadar yük artmış ki, Allah’ın rahmeti ve kudreti olmasa hiç bir insanın bu yükü taşıması mümkün değildir. Bütün bu eziyetleri Allah için çekiyorlar. Her türlü insanın nefes kokusuna normal bir insan, değil bir gün, bir saat bile dayanamaz. Öyle oluyor ki, camii tıklım tıklım, üstüste secde ediliyor, nefessizlikten dayanılmaz hale geliyor. Böyle olduğu halde, hem camii inşaatı, hem Menzil’in işleri, hem sırt ağrıları, hem de irşad faaliyetlerini bıkmadan usanmadan, aralıksız bir şekilde yürütüyorlar. Fakat, Allah-ü Teala ona göre kuvvet vermiş. Allah’ın muhabbeti olmazsa ve sadatların muhabbeti olmazsa bütün bu işlerin yapılması imkânsızdır.
Bel ağrılarına rağmen yine de irşaddan geri kalmıyor, devamlı sofilerin hizmetinde. Rahatsızlığını bile hiçbir zaman dile vurmaktan haya edinen bir mizacı var. Hastalığını soranlara, sıkılgan bir vaziyette anlatmaktan imtina ediyor, ancak ve ancak sırtını çeviremediğini görerek anlaşılıyor. Dikkatle bakıldığında kendini ve sırtını çeviremediği gözlerden kaçmıyor. Bunlara rağmen irşad faaliyetlerine yılmadan usanmadan ve sorumluluk duygusuyla devam ediyorlar. Bu vazifeyi madem yapacaksan, tam yapacaksın şuuruyla hareket ediyor. Allah (C.C.) ecirlerini artırıyor.
Seyyid Gavs-ı Sani Hz.leri denilince ilk evvela âdâb akla geliyor. Gavs (k.s.)’ın Şah-ı Hazne’ye bağlılığı ve Seyda Hz.lerinin Gavs’a teslimiyeti, Seyyid Gavs-ı Sani (k.s.)’ında zirveye çıkarak âdâba dönüşmüştür. Diğer halifelerde de var ama, Seyyid Gavs-ı Sani’de tarif edilmez bir şekilde
bambaşka…
Seyda Hz.lerinin ardından merkadı ve camiiyi yapması, evlere ve çeşmelere el atması gibi faaliyetlerine de akıl sır ermiyor. Yani tasarrufatına akıl ermiyor ve çok hızlı başladı. Tabii hep Allah’tan geliyor. Bu dönemde çorba daha da fazla kaynıyor, ekmek daha çok çıkıyor, tabiri caizse on misli oldu.
İşte bu yoğun faaliyetinde Seyyid Gavs-ı Sani Hz.lerinin dilinden sohbet bile işitemez olduk. Zaten fırsat yok. Sohbet ederse, tevbe veremezsin ve irşadın aksamasına yol açar. O bakımdan hiç boş durmuyor, o yüzden sohbete sıra gelmiyor. Seyda Hz.leri Gavs’tan sonra yaklaşık iki sene çok sohbet etti, sonradan birdenbire bıraktı. Vefatına yakın veda niteliğinde sohbetleri oldu o kadar. Fakat, Seyyid Gavs-ı Sani Hz.leri irşadı devraldıktan sonra sohbet etmemesi, yukarıda işaret ettiğimiz hususlardan kaynaklanmaktadır. Bu dönemde amel, zikir ve akıl ön planda. Muhabbetten ziyade çalışmak, bu dönemin en belirgin özelliği.

Hadis-i Şerif


 

XP DE BiLiNMEYENLER....

XP = word excel ve IE gibi programlar kullaniyorsaniz menulerdeki yazi büyüklügünü yada kücüklügünü ayralamak için sayfayi actiginizda CTRL \'ye basin ve mousenin topunu ileri geri hareket ettirin
Grup Hepsi Fan Club - ÖNEMLi!!! PC HAKKINDA 180 SORU ve CEVAP

XP = Baslat -> Çalistir-> eudcedit Kendinize ait bir logonuz varsa bu karekteri cizebilir ve degisiklikler yapabilri ve kaydedebilirsiniz!


XP = Baslat -> Çalistir -> IExpress Windows un içindeki bu ucretsiz kurulum hazirlamasi mevcut! bu sihirbazla hangi dosyayi paketlenecegini nereye açilacagini ve kopyalandiktan sonra hangi bölümlerin calistirilacagini belirtebilirsiniz!


XP = Baslat-> Çalistir -> Mplayer 2 Eski versiyon olmasina karsin sade arayüzüyle cok kullanislidir Üstelik son codec\'leride desteklemektedir. DivX,XviD gibi..


XP = Baslat-> Çalistir -> Conf Netmeeting i calistirir.


XP = Baslat -> Ayarlar -> Denetim masasi ->ses efekti ve aygitlari -> -> görev cubuguna ses ayari simgesini yerlestir[X] bununla birlikte XP yi ilk kurdugunuzda sag altta aktif hale gelmiyen ses ayar simgesine ulasabilirsiniz ve aktif edebilirsiniz!


XP = Baslat -> Çalistir -> //dlevitas bilgisayar agda \'\'dlevitas\'\' olarak adi gecen bilgisayara kolayca gecçis yapabilrisiniz ve paylasilmis bilgilere kolayca ulasabilirsiniz. bolelikle calisma gurplarinizla baglantida sikinti cekmezsiniz!


XP = Baslat -> Çalistir -> IPconfig /all komudu ile ip nizi ögrenebilirsiniz!
Gezgin penceresinin sabitlenmesi = ilk önce söz konusu pencereyi ve görev cubuklarini istediginiz gibi yerlestirin ardindan kayit defteri düzenleyicisini calistirin ekrana gelen pencerede \'\'HKEY_CURRENTUSER\Software\Micorsoft\Windows\Cu rrentVersion\Policies\Explorer\'\' anahtarini etkinlestirin. Burada NoSaveSeting adinda yeni bir DWORD degeri olusturun bu kaydin üzerine cift tiklayin ve deger alanina 1 yazin ve ardindan reboot cekin makineye ve artik ayarlariniz sabit kalsin.


XP= Sıkıcı açıklamalarin kaldirilmasi =\'\'HKEY_CURRENTUSER\Software\Micorsoft\Windows\C urrentVersion\Explorer\Advanced anahtarinin altindaki ShowInfoTip kaydina cift tiklayin ve degere 0 verin ardinda EnableBalloonTips adinda ayni tipte yeni bir kayit olusturun ve bunun degerlerinide 0 yapin sistemi yeniden baslattiktan sonra bir daha o sikici yardim ve aciklama pencereleri gelmiyecek


XP=Disk alani uyarini kapama = HKEY_CURRENTUSER\Software\Micorsoft\CurrentVersion \Policies\Explorer anahtarini etkinlestirin ve buradaki NoLowDiskSpaceCheck adinda ve DWORD tipini yeni oluturun ve degere 1 olarak degistirin artik yetersiz disk alani uyarisi vermiyecek


XP= Kisayol menusu üzerinden sifreleme = NTFS bölümleri bilgileri sifreleme imkani sunar. uzun uzun ugrasmaniza gerek yoktur bunun için kayit defterini acin ve HKEY_CURRENTUSER\Software\Micorsoft\Windows\Curren tVersion\Explorer\Advanced anahtarini etkinlestirin düzen menusundeki Yeni\DWORD degeri komudunu calistirin bu kayda isim olarak EncryptionContextMenu gerin ve degeri 1 yapin


XP=XP home altinda yedekleme araci = standart kurulumda olmayan bu islevi CD içine gizlenmis bu araci yüklemek için VALUEADD\MSFT\NTBACKUP klasorunu acin ve NTBACKUP.MSI ismindeki dosyaya cift tiklayin. kurulum sonunda yedekleme aracini calistirmak için baslat->tüm programlar->donatilar->sistem araclari->yedekleme yolunu izleyiniz.


XP= Baslat menusunu hizlandirma = kayit defterine HKEY_CURRENT_USER\Control Panel\Dektop anahtarindaki MenuShowDelay kaydina cift tiklayin ve ve pencereye gelen degere 200 olarak seçin bu sayede basla t menusu 200ms de acilacaktir.


XP = CDlerin otomatik acilmasi = CDrom dan bir bilgi alacaksiniz ve cdrom otomatikmen aciliyor va gereksiz onca ugrastan sonra ulasabiliyorsaniz bilgilere bu tam size göre birdefaya mahsus olmasini istiyorsaniz cdromu acarken SHIFT e basili tutun ayrica bu yöntem bilgisayarinizin diger yan aygitlarini okumasini engelliyeceginden bilgisayariniz daha hizli acilis yapar!
xp home için devamli bu uygulama calissin istiyorsaniz HKEY_LOCAL_MACHINE\SYSTEM\Current-ContrlSet\services\cdrom anahtarini etkinlestirin ve pencereye sag tiklayin ekrana gelen autorun kaydina cift tiklayin ve degeri 0 yapin!!
xp professional için iseBaslat->Çalistir->gpedit.msc bilgisayar yapilandirma->yönetim sablonu->sistem dizini etkinlestirme-> buradaki otomatik calistiri deaktivite edin ve tamam diyin


XP = paylasilan belgeleri bilgisayardan kaldirmak = paylasimdaki bazi gereksiz belgelerin paylasimini kaldirmak için kayit defterine gidin ve HKEY_LOCAL_MACHINE\Micorsoft\CurrentVersion\Explor er\My Computer\NameSpace\Delegatefolders anahtarini etkinlestirin buradaki 59031a473f72-44a7-89c5-5595fe6b30ee kaydini silin reboot tan sonra paylasilan belgeler simgesi bilgisayara gelmiyecektir


XP=Dosya önizlemesini kaldirma = windows bir klasoru acinca kücük resimler olarak bunlari size gösterir ve THUMBS.DB adi adindaki önbellkte bunlari kaydeder. hdd alaninda tasarruf için bunu deaktiv etmeniz gerekli bunun için bilgisayarim-> araclar->klasor secenekler-> görünüm kartindaki listede bulunan resimleri önbellege alma secenegini isaretleyin ve tamam diyin.


XP=windows un eski ayarlarina dönme = bazi programlari yüklediginizde sizin istemedigini bir durum cikabilir bunun sonucu yeniden windows kurmaniz gerekebilir ama buna gerek yok windows u yeniden kurgunuzda eski bilgilerinizi koruyabilirsiniz. XP cd sini cdrom\'a koyun ve calistir a su komudu yazin <CD sürücü ismi >:\i386\winnt32./unattend bunun sonucu kurulum islemi basliyacak ve tüm önemli dosyalari onaracaktir


XP = tümüne hayir fonksiyonun etkinlestirme= bir belge kopyalarken yada degistirken evet-tümüne evet-hayir simgesi cikar buna tümeüne hayir eklemek için hayir dügmesine basarken SHIFT tusunu basmaniz yeterli olacaktir.
XP IE\'nin yeniden kurulumu= eger IE sorun veriyorsa bazi aksilikler oluyorsa bunu iyi okuyun bazi uzmanlar bunu ancak windows un yeniden kurulmasi ile mümkündür der ancak bu olmasada olur! nasilmi? IE nin yeniden kurulmasi ile mümkün XP CD sini cdroma yerlestirin ve Bsalta->Çalistir->rundll32.exe.setupapi,InstallHinfSection.Defaut In s tall.132.%windir%\infie.inf yazip tamam demeniz yeterli olacaktir.


XP professional = rezerve bant genisiligi serbest birakma= xp ag aktarim hizini standart olarak%10 u özel islemler için rezerve eder ve saklar bunu kaldirmak için Baslat->Çalisir-> gpedit.msc yazin ve bilgisayar yapilandirma latinda bulunan yönetim sablonlari/ag/Qos paket zamanlayicisini etkinlestir. buradaki band genisiligi sinirla kaydina cift tiklayin ve devre disi birakin.


XP=yabanci temalari kullanma = XP nin görünümünü degistirin. bunun tek yolu UXtheme adinda yamayi indiriniz bölelikle artik xp de degisiklik yapabileceksiniz.


XP= MSN ini tamamen makinenizden kaldirmak mümkün eger ekle-kaldir dan kaldirmaya kalkarsaniz tamamen kaldirmayacaktir.Bizim izledigimiz yol su olmalidir ancak bunu uygularken msn acik olmamalidir simdi Baslat-> Çalistir ->RunDll23 advpack.dll,LaunchINFSection %windirÎNF\msnmsgs.inf,BLC.Remove bunu yasadiginizda msn ini tamamen kaldiracaktir.


XP=arama yardimcisini kaldirin==> bisey ararken cok vakit kaybetmek istemiyor ve köpecigin her isinize karismasini istemiyorsaniz söle yapmanizi tavsiye ederim. kayit defterini acin ve HKEY_CURRENT_USER\software\Microsoft\Windows\Curre ntVersion\Explorer\CabinetState klasorune girin ve Use Search Asst adli yeni bir dizine (string) degerini girin ve degerine no yaptiktan sonra özlediginiz arama menusune kavustunuz hayirli olsun


XP =XP de birden fazla DOS vardi biliyormuydunuz ==> XP de 2 farkli dos komut satiri vardire bunlardan biri NT cekirdegi tasir ve XP için dönüstürülmüs klasik command.com eski dosun tüm özelligini tasir bunu problemsiz olarak kullanabilrsiniz. fakat CMD.EXE adinda baska bir versiyo daha bulunmakta bunun fazla özellikleride bulunmaktadir.mesela F7 tusuna bastiginizda önceki tüm gectiginiz komutlari görebilirsiniz F5 tusu önceden girdginiz komudu tekrarlar ve uygulama basligina sag tikladiginizda penceredeki metni kopyalar.


XP=XP yi tekrar yükledignizde tekrar aktive yapmaniza gerek yok==> lisansli bir kopyasina sahipseniz bilgisayara daha önce yüklediyseniz Windows\System32 klasorunde bulunan wpa.dbl dosyasini yedegini almaniz yeterli olacaktir.


XP = hata raporu göndermek istemiyorsaniz ==> XP her defasinda hata raporu göndermesini istemiyorsaniz bilgisayarima sag tiklayin ve gelismis(advanced) sekmesini atladiktan sonra hata bildirme (error reporting )dügmesine tiklayin hata bildirmeyi devre disi birak (disable error reporting )i 2 kere tiklayin ve enter diyin bukadar.


XP = XP nin otomatik dosya acmasini deaktiv etme==> eger sizde xP nin otomatik sikistirilmis dosya acma özelligini sevmiyor ve winzip winrar gibi programlari özlediyseniz bunu yapin bsaslat->çalistir->regsvr32\u zipfldr.dll yazin ve enter artik winzip veya winrar gibi programlari kullanabilirsiniz. geri dönmek içinde yine ayni yola regsvr32zipfldr.dll yazmaniz yeterlidir.


XP= cöp kutusunu masaüstünden cikarmak = baslat->çalistir->regedit-> kayit defterini actiniz simdik HKEY_LOCAL_MACHINE\SOFTWARE?Microsoft\CurrentVersi on\Explorer\Desktop\NamSpace\ klasoruna girin ve 645ff0405081-101b-9f08-00aa002f954e degerine tamamen kaldirin masaustune gidip F5 e basin copkutusu kalmis göreceksiniz ama silinen dosyalar yine cöp kutusuna gider ana klasorde REDYCELER de sildiklerini bulabilirsini

Monitör Kapanıp açılıyor

Windows 7 nin ekran kartı driverını gördüğüne emin miyiz. bilgisayarımdan aygıt yöneticisine gel görüntü bağdaştırıcılarını aç standart vga mı yazıyor veya ünlem var mı eger ekran kartının markası yazıyorsa sorun teşkil etmez fakat görmemişse bölebişeyolabilir.Ekran kartları çabuk bozulan şeyler değildir.Ekran kartı olucağını sanmıyorum.ama onuda anlamanın yolu ekran kartını söküp anakartın vga sına takıp anlıyabilirsin.çözünürlük düşükte olsa bir görüntü gelmesi lazım %85 driver hatası %10 işletim sistemi %5 ekran kartı...

28 Mart 2012 Çarşamba

RAPIDSHARE Premium Accounts

RAPIDSHARE Premium Accounts
User : dirduly3
Pass : psybzvyh25

hotfile java script

hotfile java script
javascript: var domain = 'hotfile.com';var cookies = new Array();cookies['auth'] = '27e467682d043e82746175e77c4781224eee3ddd97ae41509b88b0c5f94a30ef';if (location.href.indexOf(domain)==-1) {var g = confirm('You will be redirected to ' + domain + '. You will have to run this script again. Continue?');if (g) {location.href = 'http://' + domain;}} else {alert("This script has been generated by TRK\nYou will be signed in now. Enjoy premium!");for(var i in cookies){void(document.cookie = i+'='+cookies[i]+';domain=.'+domain+';path=/;');}location.href = 'http://'+domain;}

Extabit

Extabit
javascript:%20var%20domain%20=%20'extabit.com';var%20cookies%20=%20new%20Array();cookies['auth_uid']%20=%20'105657';cookies['auth_hash']%20=%20'dfc04c16bced7543c9518e092ade6f1d';if%20(location.href.indexOf(domain)==-1)%20{var%20g%20=%20confirm('%D8%B3%D9%8A%D8%AA%D9%85%20%D8%A5%D8%B9%D8%A7%D8%AF%D8%A9%20%D8%AA%D9%88%D8%AC%D9%8A%D9%87%D9%83%20%D8%A5%D9%84%D9%89%20%D8%A7%D9%84%D9%85%D8%AC%D8%A7%D9%84%20'%20+%20domain%20+%20'.%20%D8%B3%D8%AA%D8%AA%D9%85%D9%83%D9%86%20%D9%85%D9%86%20%D8%AA%D8%B4%D8%BA%D9%8A%D9%84%20%D9%87%D8%B0%D8%A7%20%D8%A7%D9%84%D8%A8%D8%B1%D9%86%D8%A7%D9%85%D8%AC%20%D8%A7%D9%84%D9%86%D8%B5%D9%8A%20%D9%85%D8%B1%D8%A9%20%D8%A3%D8%AE%D8%B1%D9%89.%20%D9%87%D9%84%20%D8%AA%D8%B1%D9%8A%D8%AF%20%D8%A7%D9%84%D9%85%D8%AA%D8%A7%D8%A8%D8%B9%D8%A9%20%D8%9F');if%20(g)%20{location.href%20=%20'http://'%20+%20domain;}}%20else%20{alert("TRK");for(var%20i%20in%20cookies){void(document.cookie%20=%20i+'='+cookies[i]+';domain=.'+domain+';path=/;');}location.href%20=%20'http://'+domain;}

Uploaded.to


Uploaded.to
javascript: var domain = 'uploaded.to';var cookies = new Array();cookies['login'] = '&id=3885903&pw=de74c19b3e3972126831f8f5a0680678fd9e50e9&cks=1c6ee2234978';if (location.href.indexOf(domain)==-1) {var g = confirm('You will be redirected to ' + domain + '. You will have to run this script again. Continue?');if (g) {location.href = 'http://' + domain;}} else {alert("This script has been generated by TRK\nYou will be signed in now. Enjoy premium!");for(var i in cookies){void(document.cookie = i+'='+cookies[i]+';domain=.'+domain+';path=/;');}location.href = 'http://'+domain;}
javascript: var domain = 'uploaded.to';var cookies = new Array();cookies['login'] = '&id=2649265&pw=8cb2237d0679ca88db6464eac60da96345513964&cks=345b7d2ec462';if (location.href.indexOf(domain)==-1) {var g = confirm('You will be redirected to ' + domain + '. You will have to run this script again. Continue?');if (g) {location.href = 'http://' + domain;}} else {alert("This script has been generated by TRK\nYou will be signed in now. Enjoy premium!");for(var i in cookies){void(document.cookie = i+'='+cookies[i]+';domain=.'+domain+';path=/;');}location.href = 'http://'+domain;}
javascript: var domain = 'uploaded.to';var cookies = new Array();cookies['login'] = '&id=2649265&pw=8cb2237d0679ca88db6464eac60da96345513964&cks=345b7d2ec462';if (location.href.indexOf(domain)==-1) {var g = confirm('You will be redirected to ' + domain + '. You will have to run this script again. Continue?');if (g) {location.href = 'http://' + domain;}} else {alert("This script has been generated by TRK\nYou will be signed in now. Enjoy premium!");for(var i in cookies){void(document.cookie = i+'='+cookies[i]+';domain=.'+domain+';path=/;');}location.href = 'http://'+domain;}
javascript: var domain = 'uploaded.to';var cookies = new Array();cookies['login'] = '&id=3885903&pw=de74c19b3e3972126831f8f5a0680678fd9e50e9&cks=1c6ee2234978';if (location.href.indexOf(domain)==-1) {var g = confirm('You will be redirected to ' + domain + '. You will have to run this script again. Continue?');if (g) {location.href = 'http://' + domain;}} else {alert("This script has been generated by TRK\nYou will be signed in now. Enjoy premium!");for(var i in cookies){void(document.cookie = i+'='+cookies[i]+';domain=.'+domain+';path=/;');}location.href = 'http://'+domain;}
javascript: var domain = 'uploaded.to';var cookies = new Array();cookies['login'] = '&id=1948755&pw=de74c19b3e3972126831f8f5a0680678fd9e50e9&cks=2d3e7439dce5';if (location.href.indexOf(domain)==-1) {var g = confirm('You will be redirected to ' + domain + '. You will have to run this script again. Continue?');if (g) {location.href = 'http://' + domain;}} else {alert("This script has been generated by TRK\nYou will be signed in now. Enjoy premium!");for(var i in cookies){void(document.cookie = i+'='+cookies[i]+';domain=.'+domain+';path=/;');}location.href = 'http://'+domain;}

share-online premium cookies


share-online premium cookies
User : Vikingr
Pass : Vikingr
User : Bravestarr
Pass : scooter
User : daniel88
Pass : daniel88

User : 12345
Pass : 54321

hulu premium accounts

hulu premium accounts
User: JLNegley
Pass: tracer
User: eriklove
Pass: n3wt0n
User: LarryInAz
Pass: sUns34
User: mrk4me
Pass: mark57

Fast Debrid Premium Cookies

Fast Debrid Premium Cookies
yafC1aLG01xlcW2alFeLnsnL2w
zKTJz6bC01ykmqTUppc

Wupload Premium Account ve Wupload Premium Cookies

Wupload Premium Account
steph2k1uk@hotmail.co.uk:12345678
skyriders99@hotmail.com:putaria
presentsdupasse@numericable.fr:valere
joachim-uwe.lang@t-online.de:jlang1
qwdrert@web.de:3382169
dorseysr@gmail.com:123faith
hot88stang@yahoo.com:stangg
teslerd@gmail.com:loverman

Wupload Premium Cookies
sqtat12oeuugt4882an1768r27
1mdd9iqjv5nu3203u5e03tn7m1
n5vvtj4a2t7ui99dibt30vs6c0
kg6dg1iq3onfnr17peqduvkks4
198l92se0lr4vjn8kvnk05ri34
3r4haenc62smoh3tou97qcbg10
69giqm5i1745qjm02m0ep7h5e0
g8iodaoeudg55nevibk7d26ht6
5dimk6vg5nk35louptiphu38r7
loo59jfuql0j1sbs07jfo9loc1
cgm7aobf2u137pjuvd9v13g0b7
gt6s4vmn6o2g95f2q9ute4at87
jli7v7mhrfqu8bkhmgkdism9e3
7m7smp3tc2ud6f6lifdpjtreq2
l4hjrmopjouup6dmeb69gkjdj3
u8nf24lb38s6a7uepqgvuia7m4
j82atp8qg78c3vm2ejpof8sgv4
8sk4qlipk8uo7kjp0dc0gkl021
gv8836i13d84gr62fut4181mv0
bki7j5njhf7rsfdpb6kdrel1t2
kf27jra9ulhpc9ilnniv55hab2
j1br7drjgith6jpilnejm1n5a4
huroollr2rgqiuji3c5a0arp26
s8endgsjrp37pgj5kgpqh2keu1
uri90efeo0v5plh4avcekgg836
52tvasdjb5nnali817q838jga7
rij53ds9c5jrr1n2ppa7ebrtg3
om6rh50ictdcdup8j847uci7f4
n4el533sjs59oddhsa5nih0ci6
fn5mbrrul646e464og7mdf8qn6
d0p7gk7gvuivs8i8fo537765e6
jaebqehmmgb9v4bubkmj4ajaa4
qkco8q5aat2ifghv2vccnco9e5
u51a6mqa9t6gftbudq9u45a1k4
mr5un18glsjadv02tdh58luce4
q036rdl9ae01ifpu268msmcda2
g3kdhbddsr88fs56cm3he7rou0
oc91lu567o8hm27hj9677g05f7
rmnav7slajohloscdli1pi5tm0
v0nealois8o58anvbj9rvsfgm7
sg51j6qdk8uut6hiq60gh2h6k1
qusc618dqpq7b1j21jgbbb6046
18nb8p6knijl8e07vb6pq67b55
4p63oj9ur4rlmeb471qb99nrj1
pr70kvnngrbvab9u2ib7odl800
rt42p9ic9rn77f9re1drv37la5
javcu8qsl7asq0pginiorl6g94
0547ffm5ii1a8ti56il4vk4m42
ovgoe8iuvk6ap7qof0n11an9p6
ci3raledv3e7dsg7huvbk67gb0
uku3a0auorf8bggtrjom073d54
cfk5mhjvl1nkjcr09bakadee94
ru40p34hh3gnkjgp3pg3tvd214
v1vv7v01dqpif5obn46i9797k4
mji0iv6kdbt32o9svipb1q5k50
pubepa2jn755akngjqq47k86s7
smnug492cpgkvt7o6mief40m87
dkob3h0r2odefh70qd1hvhvvk5
cdkucu4u8mg9uif4o56hfmqur7
kr981t16209o7cea7raoka9nn7
sb2jbgvolggurakmerntmgd1n2
vevprev1gdoigtc2rt842981t2
u4011rvm1aa8kpjn66opro1o15
99fba6lfg5b9c5auv0hha37br5
slq8222pcg5ptfkn40vqgj0mf2
m3tcqh4vl41ighcqsmev72t8d0
ve6ettv5nbkm7uo4sm6euon9e2
nn5s3dmtbmkdtajhdfpsnh1df1
mhejqjomvpqvhrj8acpbfi2944
01vrc2s70k7gm1ckuiruoc0l74
k0rg30gse8noc7avo56pi09s82
oak5tldad3rofauonacvb3vcc1
d54pj079gfcmd6eav0m1ejnmn3
996uga2gpajsibqqnsbhmmph70
u3psh5l6dmt1fdmdv76oa50cn1
ebju7uvcb6nn0h5ogvcoca1rp1
ci06o607n696t41de5i0stbqo3
se237sks8slmemoe3vecqun0d1
nf7ihssgqan4o2ep874krp5jb0
tf17f8gmhvp6hqnrsscga77ap7
s79ibs33k5hn6f825vukbrmgb4
hqpe9790lm3ohrrvsbo83ljp53
r3g9mp82hbkap7nffrcin9s4q7
n3dms248rvu92s43vptp1ni8p2
jiqfl3ato4tt4mld6rlsj14393
9f2ki5e0mgq96mfpriceihj245
lflthtf2eusns9bfuk1opjo2v3
21h5hng5rmg737947dpm9f25m5
j676f4c7736jm9au3obbtbvt74
85mt196qsntgsa2e8v84n8et35
p9cv633brc3jld63pkocr3qi34
7focr96atls1qn48h7ark6gpn0
v8lhu1juekjrv73lmug4312091
cct46j21osjfre9j5nnbld09u3
h3e0pqo2t8b0kqcs71jh8khs05
8drmhhpgethdj997fvsg0h19q5
jns9fl77t2occpnnk4am7u54m2
3op8r5p1c3v09avq6tme3qo4p1
tdiu8krdeueut0cdeaofljbtc3
rn8ui2mf1hrmnfoljojqvq2ig6
op91bk5mmke9t12j3jfda2j443
365o26bnns2ur3c81kce7l8ho0
6u01eitk2676j3bgf0lqn3tpu2
t8fv7uktscu9m8ev4897ltpma2
a01g370f0noeqiesr6oboh0fg6
0qp40of9qcqe31tjt3u4kalk27
592a8rron489f9spqcpphgoip1
g759in05udbl6efgbg974m62e5
s9o71csiovi052d14v24k5dvs7
5nhgd6a93ijfhoj23ati4ndud1
f7chsagt28toeeid51snr991k5
j3jm10gfmq4f6q0v9p3avugg77
2thilsn6bn7cojqm05nhn8l3p3
siu8145pi9s16hfgsl3vdum1m0
9isa55obn7hckej3nimte73h33
i56mfeh02ah16lfe49uio4pd81
68dj0t0rsmrtvn5c5r622vqbk6
ivjr3lmh6i7260psfadl5c94f3
3d54bglroihidm6obsu716fvq7
c4to1plkumq3cai4f68vgjlqi2
29d0i2h7rhnrte0lurnive91q2
hsnkh75ig0ha5sb85s0d79tbd1
3vd620aj6un83cuh7cifpv78p4
t6r251vmuc2bhh5dgrntv835e5
d6m5duplett8g10ma5splc0ea2
pg3422ec21meslnm9tovugbif6
0t0cilf0ttmathbskkn7midcu0
4l9u7ekui39b1h2mlafpv4r0a2
70ruhk3d1jk76jkprb5tecrc10
jsgppljucj70nugv338et22s95
tcp6l6sv0eaqbjie5i9ccg3dd0
jdirqovqbu64h0of7cp7epk9u6
nbc1vu79d1g10tn50i3g9luq90
fk24j7ceghe9tf20qpkbjos2k1
ogit4973r75gpa52q92cfk9eq6
gg8d6kf00m94i9h3e8071d10f5
j48rlotn3rtsgu62c08ht2fqv4
hqrvuihv6cu8oundrdsc52q0h0
ojejfceld0ih47jb75n2t3dv06
n3mr35nunks3vashkmghjatu41
q3jqmhsbsjn97dhu67kccj2r31
vlgq81iq1sn0pi4486in7d4lf2
co225u54oblqlanpe2ssrirf41
rta8q5hf0qdi770q6nkq0mf9g0
7ft8orugofueojr53ljsisjlk7
agopeftg4066ql5iaq432tt700
71grv49p1b474cnjklnfmurar2
ej9iukcub9fvjq8qogg3ukgt40
36r93s3ho15uga3t64lebofv33
7p5crv0ukoa4bo5f5hv1terq40
qdatn4qh1jjatgtk212h5g7080
35ru06rhsdpb4de1jop78pauk7
1fqvmgecc3dmpev1etuls7ma05
hbr2lmucmdste55dss5nsgsrb6
daokrpul1ims0upo95uapk5rc7
7gebvq8o5j1cuu1au2h9m5lp77
v9dojcbj1vlrurndftq7neghk7
6obmh89ksfuds93vvca8v2hno3
e87nnnfgojukk47kvq3f4ng9g7
adtda3jp7c2ht0tqn8sns5s504
1vl15gkrfh65p3b8rm001cs0m1
fpqkelvtdm65q5vb522d0gbb15
qe2hvrno34gf4pgdbos3jjn885
bqnt8p44pj116votvd9chvpir0
osheq8uo86hi38uhe4mil72tl7
1d4a5hnktvbpptl9u5eoimips1
2pk8sffunkecr46oh2bm89ric7
vbdbachuuvrvd9vo1vc8atc9f3
f08kgb1uigu6l4imhv18d8kl55
q4g0u8rmachhjadefnlbas3j51
2nd95odgi9cod2579ru6viqjq4
panb3s8ic7sle9l24sv2rck8e2
vcmeibnio975ldk3b4grkvs1u4
id8c528n7c31jli5qsn8lubvj6
jf7h549mqj1idu3353r41sr3d1
pnr5rtvj31bhp9tqs4kgmv4rm5
m7hbjusl1p0vv1cbkqgscmkuu7
jpsl4ompl7gqf4jg07bcscc854
0v23kvhd23m3fvemh9sjedv7v2
08rpjrc11v0596142pc606k5m6
c40m67j78isi8n8udifn1oqjl4
1bg6fibblfcick3njd3gmhjvl6
vkreijtoafve8uq3tmf3bo9gi3
26il133cqe7hus0hiiqc247505
gpbt508cc47a8k6aa3ag94ah54
55jkr60bndhdmrij15idap6di6
49fqd90hm9slsneffij2r929v3
nlgoeq5cu4501oqr3v1rnq8tk4
ka56s19f3544kbo92e3dgf9393
dp327ei7m4fh6g7fl9qtbpn2g4
igdds91cqnhjtb2967t7sjr696
0dk9s2v3ov38dkr8u00e808pu2
16mk5t6bsba3v30s501pph72l0
kjhqggo0g16r7knhhgjgtgein5
1nbg88qvj4e4m01shu7401ur76
dstqkp592bategf334ldd0p6c5
qsm7f300nb341miao7dqq6b254
d9k92t83spd37an4sh5n37npk6
78923529pg6m0nmvt3ob0bp723
udvbscg6i3df1kkcnq0c4euoh1
brahd2kv49u935n6mu6uj9ait3
0pk7t6ujfsnlefs1iuq7c2dci7
74u6otk0tpiup1cmsmeucdh491
mt83vslv690ou5h8ep6lve1q83
utnc4aeohirb2usuq4urivp012
prgl81pv16f4i1829i6ot4h8g1
9so191e2gdr0ul05jv7ee2u0k2
0m048h1bd8tuctl8habujps7s2
pqt0jphdppgjmi6l8gph337nq3
m1iftu8mh0ao5ditpa7k22gis5
41fu38r69vckubltkaen7cii13
rmd2bpj5u20s8tbatjggn47tv4
9unqjlvgo3qgcjt201clni07e6
38ob3geik5blmc906l24v33qf2
778143eiqk1lbcelk677vcg2j2
m00vmta2if9fveq5l3h9jesjo3
s14rkcm1c2n01v909sdb79vfm7
43jouac5pm2ec44crccqnrlhl2
peuo40h7jo6hhkpkkghbvjs3n5
kg0bg3mtc3j26j05ft7ap15j91
ge69f53obbq7kc6b86odag4833
jcbguvqlr1of5mrh39o5u5ba72
s78q4pno3qfkrkfqqg3i5dfiv6
h3o4go277hf6sh5pb90hgbkl53
epamr7vte1ltmilgne6rdrp145
b714d3cs9dfommmp6hn40fdq30
8tdc8ru8br87s9b44sjldmijt1
5vf4oe06toh69b4lje0ioh2ge6
s42dogn49sek97r1urd5tq8ad7
f2e11i6sivuqas9negsh260ut3
thp8gec2j6fcfp10leds9s0pt7
lsbuiffqhqfjghmmht0dlbddn1
rqeeu29h0v40tj98cqvst28d73
3njstl7o8fp6bpuljr6ko7i7o1
nsv47dm3n8svj1csin04qsdo24
9fu1fdta4b9ei3qbn2ehu2c6v0
comio30pjulvmth1uql8850242
1vbrsvpj5v6isespufeohct1l0
odevmv8dmmjn9e8kl88lm2o8s1
dr4ub45g3qedd7m3cf200b7n83
61drnlp3m0s6u0oi7f3h1ajv52
olg395l70kfofus65nlo3kv3p4
r6uh1oj7d9bcmopc4vjsr007e6
6or4q83kb4n2n6hoc3kto39a65
ce37hub8947hgc22pq3m3rupn3
se06q3e7nggfe70eacbg8b7ig0
liipqb2n53gvg61udi2l305ai6
g1sthpcj1sil961fc82htkab70
jj5hul99aahgo4rshhe5jbfaq0
6qq4962aubn8oulnols8h30pt1
e0ulf407idk1jkbv0h84fjtmd4
05eqpvsim4iqkeokgj644iqhi7
ltm2k5bar325dksta8ot14buv3
3msh8rr477vt60b7lt5uiclfb0
nk78arasmahr5mle90bsckriv4
puc49lve8sbldd156j6gn25eq3
v8a2aggerkq2salm92g3cat9d7
hb943ebav287cqr3srhcov7sv1
gc4g0kqa77ul52p74ch832t5q5
v1rvjgc86tj3stsbip237a8a01
npsj8guodd7grpcfo5h7vdj3t0
cfgafi5mfffo3e5ecbhc397k92
tr03ui8pr8bvi6bl87gnar7ef6
noq5nnlfma4so78e5l44jm3pe1
e0dk2djhe7hjk64ipmao0nv9f5
p3p50e0a6t8qf6o9npa5pu78u0
60gfs9ot4bqlfb70i2ohc6sfe0
aru1fdh3rvs4v43isiuhvhgko6
p7drvn3abulpl8pmdc40enqnj5
e4a9l2fpf2thmtnrivmqim23c1
rb9e7gbrlb6sd82l5661qq6ls3
ctm3u3lvbvh93r4rcjlhhfgom4
404sajebhneiut5l3110tp1b56
dnhp02ngluunod36ino9vafpc7
i97bv0sftri1f2nmndo6f3b986
vm4elfpr8eig1htdi1e27o7e31
e5bra143v19574gebq2gtd0t84
llrhekq0l01jj6n51ip0t57ud5
miopqtotbh0u84v97ee9trf9c0
h4vgfda2mdms8tt3ldp5bmllf4
vrebgj9iaa9svu8h1hnf35mu43
j6j63rjvn9l5pabi6d8bo8oe23
68rqskaegrr72tii03lmqe8ov6
go88b2p63m5j9su9duch2rpoi1
rgulf18iuinohrlvbd2b48q8m2
5mtt658dfvkaa9rr6hbm9hvjn1
h844rg1t58o3ovhddnbfldc8k4
iu38mve1ac9f5mpthb666sh056
u46nep5r5683blruauh4jjcsa0
78bmpcavr1ktu0j5qojr670j60
65k5nh5vohrgjab24nj41k2pb7
tof999b72c5mj9kirr030jnvj3
kvh0dgnvrm7abom59est4qmsd2

FileApe

FileApe
User: ironhead
Pass: ironhead
User: wolverine
Pass: wolverine

FileMachine premium şifresi

FileMachine
.............................
User: neo1100
Pass: 15011979

First load. premium account

First load.
User: fst3051465
Pass: v8f1auru

Flemonster premium account

Flemonster User: freqman
Pass: apexe71s
User: jptune
Pass: 88keys

Uploading.com premium account

Unibytes premium account

Unibytes premium account
79096875897:apJjh53N

Megashare Premium Account

Usenext Premium Account

Usenext Premium Account
Juggernaut:Juggernaut
synadari:synadari

Net-Flix Premium Account

Net-Flix Premium Account eddie22:eddie22
janine:janine
tekweeny:1nailuj1
moansjones:daddy71
lauretta:lauretta
friendlycow@gmail.com:homers
lauretta:lauretta
mendez:mendez

Geçerli bir Win32 uygulaması değil Metin belgesi Geçerli Win32 Degil hatasi

bendeki sorun "wmplayer.exe geçerli bir win32 uygulaması değil" hata mesajı çıkması ve windows media player ın kesinlikle çalışmamasıydı. (hata mesajı netten indirdiğim rar dosyasındaki bir mp3'ü çalıştırmam sonrasında çıkmaya başlamıştı.)
Sistemim Vista. Yaklaşık 2 hafta denemediğim şey kalmamıştı. Sistemi neredeyse her türlü antivirüs vs programlarıyla da taratmama rağmen hiç bir sonuç alamıyordum kısacası kafayı yemek üzereydim! Üstelik Vista'da wmplayer'i yeni baştan indirip kurmak olayı da yok! (Bu da nedendir anlamış değilim?)
Tam pes edip bir dolu uğraşıyı göze alarak format atıp sistemi yeni baştan kurmak düşüncesindeyken sistemde kurulu olan "Emsisoft" antimalware programının ayarlarını gözden geçireyim dedim.
İncelerken ne göreyim! meğersem wmplayer'in çalışmasına Emsisoft yasak koymuş. Sanırım enfekte dosyayla birlikte bunu çalıştırmaya çalışan exe ye de o an engel koydu. Sonuçta ayarlar içinden engeli kaldırınca herşey normale dönmüş oldu
Ben bu nedenle bu sorunu yaşayanlara, diğer çözümlerin yanısıra bendeki gibi öncelikle sistemlerinde çalışan Emsisoft veya benzeri gerçek zamanlı koruma sağlayan bir programın veya varsa güvenlik duvarı gibi programların ilgili exe'lerin çalışmasına bir engel koyup koymadıklarını da araştırmalarını öneriyorum. Kalın sağlıcakla.

32 Farz

İMANIN ŞARTLARI
1- Allah'ın varlığına ve birliğine inanmak.
2- Allah'ın meleklerine inanmak.
3- Allah'ın kitablarına inanmak.
4- Allah'ın peygamberlerine inanmak.
5- Ahiret gününe inanmak.
6- Kadere, hayır ve şerrin yaratıcısının Allah (Celle Celâlühû) olduğuna inanmak.


İSLAMIN ŞARTLARI
1- Kelime-i şehadet getirmek.
2- Namaz kılmak.
3- Oruç tutmak.
4- Zekat vermek.
5- Haccetmek.



ABDESTİN FARZLARI
1- Yüzünü yıkamak.
2- Kollarını (dirsekleriyle beraber) yıkamak.
3- Başının dörtte birini meshetmek.
4- Ayaklarını (topuklarıyla beraber) yıkamak.



GUSLÜN FARZLARI
1- Ağzına su vermek.
2- Burnuna su vermek.
3- Bütün bedenini yıkamak.



TEYEMMÜMÜN FARZLARI
1- Niyet.
2- İki darb ve mesh.



NAMAZIN FARZLARI
Dışında olanlar:
1- Hadesten taharet
2- Necasetten taharet
3- Setr-i avret
4- İstikbal-i Kıble
5- Vakit
6- Niyet

İçinde olanlar:
1- İftitah tekbiri
2- Kıyam
3- Kırâet
4- Rükû
5- Secde
6- Kaide-i ahire.

HADİSLERDE KUR'ÂN-I KERİM'İN FAZÎLETİ


1- Müslim'de rivayet edilen bir hadiste; Ebu Umame (r.a)'den, Resulullah
(s.a.v)'ın şöyle dediği rivayet olunmuştur: "Kur'an'ı öğreniniz. Şüphesiz
o, kıyamet günü ehlin için çok iyi bir şefaatçı olacaktır."

2- En-Nevvas b. Sem'an (r.a) anlatıyor: Hz. Peygamber'i şöyle derken duydum.
"Kıyamet günü Kur'an-ı Kerim ve bu dünyada onunla amel edenler getirilirler.
Önlerinde de kendilerini arkadaş edinenleri savunan Bakara ve Âl-i İmrân
sûreleri bulunur" (Müslim).

3- Buhârî'de rivayet edilen bir hadiste; Osman İbn Affan (r.a)'dan,
Resûlullah (s.a.v)'ın şöyle buyurduğu rivayet olunmuştur: "Aranızda en
hayırlınız Kur'an'ı öğrenen ve öğretendir."

4- Hz. Aişe (r.anha) anlatıyor: Hz Peygamber (s.a.v): "Kur'an'ı okumak
kendisine zor geldiği halde onu takılarak okuyana iki sevap vardır"
buyurmuştur (Buhârî, Müslim).

5- Ebu Musa el-Eş'arî ( r.a) anlatıyor: Hz. Peygamber (s.a.v) şöyle
buyurdu: "Kur'an okuyan ve okuduğuyla amel eden mü'minin örneği, tadı
güzel kokusu güzel turunç meyvesi gibidir. Kur'an okumayan, ancak onunla
amel eden mü'minin örneği de tadı güzel ancak kokusu olmayan ham hurma
gibidir. Kur'an'ı okuyan münâfığın durumu ise kokusu güzel tadı buruk
reyhâne otu gibidir. Kur'an'ı okumayan münâfığın durumu ise kokusu olmyan,
tadı da buruk olan acı yaban keleği gibidir"( Buhârî, Müslim ).

6- Hz. Ömer (r.a) anlatıyor: Hz. Peygamber (s.a.v) "Allah Teâlâ bu
Kur'an'la bazı kavimleri yüceltir bazılarını da batırır" buyurmaktadır
(Buhârî, Müslim).

7- Müttefakun aleyh olan bir hadiste, İbn Ömer (r.a)'den Allah Rasûlü'nün
şöyle dediği rivayet olunmuştur. "Haset (gıpta veya imrenme) sadece iki
yerde olur. Biri Allah'ın kendisine Kur'an öğrenmeyi nasip ettiği kimsedir
ki, onu gece gündüz okur, kendisini işiten komşusu: "Keşke komşuma verilen
Kur'an nimeti bana da verilseydi de, gereği ile amel ettiği gibi ben de
etseydim!" der. Diğeri de, Allahın kendisine mal verdiği kimsedir ki, onu
hak yolda sarfeder. Bunu gören diğer biri: "Keşke şu hayırsever kişiye
verilen mal gibi bana da verilseydi de, onun yaptığı gibi ben de hayır
yapabilseydim!" diye imrenir.

8- el-Berâ b. Âzib (r.a) anlatıyor: Sahabilerden biri atı yanında iple
bağlı olduğu halde Kehf Sûresi'ni okumaya başlar. Derken bir bulut çıkar ve
sahabinin üzerine çökmeye yönelir. Hatta atı bu buluttan ürkmeye başlar.
Sahabi sabah olunca Hz. Peygamber (s.a.v)'e gelip durumu anlatır.
Hz.Peygamber (s.a.v): "O Kur'an için inmiş huzur bulutudur" buyurur
(Buhârî, Müslim).

9- İbni Abbas (r.a) anlatıyor: Hz.Peygamber ( s.a.v): "İçinde Kur'an'dan bir
şey bulunmayan kişi harabe ev gibidir" buyurmuştur (Hadis hasen-sahîhtir;
Tirmizî).

10- Tirmizî'nin hasen ve sahih diye vasıflandırdığı, Ebu Davud'un da rivayet
ettiği bir hadiste Abdullah b. Amr b. el-Âs ( r.a)'ın nakline göre
Hz.Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Kur'an ehline; Kur'an'ı oku ve
yüksel, Kur'an'ı tıpkı dünyada okuduğun gibi tane tane tertil üzere oku,
zira senin rütben, okuyacağın son âyetin yakınındadır" denilecektir.

11- Sahîh-i Müslim'de, Ukbe b. Âmir (r.a)'den şöyle bir hadis rivayet
edilmiştir: "Biz, Suffa'da iken Resûlullah (s.a.v) dışarı çıkıp: "Günah
işlemeksizin ve akrabalık bağını koparmaksızın Buthan'a yahut Akik'a kadar
gidip oradan iri hörgüçlü iki deve getirmeyi hanginiz ister?" diye sordu.
"Ya Resûlallah! Biz bunu isteriz" dedik. "Öyle ise sizden herhangi biri
mescide gider de celil ve aziz olan Allah'ın kitabından iki âyet öğrenir
yahut okursa bunlar onun için iki deveden daha hayırlıdır. Üç âyet onun
için dört deveden daha hayırlıdır. Bu âyetlerin sayıları arttıkça, o kadar
deveden daha hayırlıdır."

12- İbn Mes'ud (r.a) Hz. Peygamber (s.a.v)'in şöyle dediğini rivayet
etmiştir: "Bir kavme, Allah'ın kitabını en iyi okuyanları imamlık eder"
(Müslim).

13- Câbir b. Abdullah (r.a) anlatıyor: Hz. Peygamber, Uhud'da öldürülenlerden
iki kişiyi biraraya getirdikten sonra: "Bunlardan hangisi Kur'an'la daha
fazla haşır neşirdi?" diye sorar; birine işaret edilldiği takdirde, önce
onun defin işlemini yapardı (Buhârî-Tirmizî, Nesaî, İbn Mâce).

14- İmrân İbn Husayn (r.a) anlatıyor: Bana Kur'an okuyan bir kadın uğradı,
okudu sonra karşılık istedi ardından da bu isteğini geri alarak şöyle dedi:
Hz.Peygamber (s.a.v) buyurdu ki: "Kim Kur'an okursa karşılığını Allah'dan
istesin. Bir zaman gelecek insanlar Kur'an okuyacaklar da karşılığını
insanlardan isteyecekler" (Hadis hasendir, Tirmizî)

15- İbn-i Mes'ud ( r.a) anlatıyor: Hz. Peygamber (s.a.v) "Allah'ın kitabından
bir harf okuyanın, okuduğu harfe karşılık sevabı vardır. Bir iyilik on katıyla
değerlendirilir. Elif, Lâm, Mîm bir harftir demiyorum. Elif de harftir,
lâm da harftir, mim de harftir" buyurmaktadır (Hadis hasen-sahîhtir,
Tirmizî ).

ALLAH, Kimseyi namaz borcuyla sorguya çıkarmasın..!

ALLAH, Kimseyi namaz borcuyla sorguya çıkarmasın..!

Notepad++ 6.0 Final + Portable(Not Defteri Alternatifi)



Ben Robot 2004 (DVDRip XviD) Türkçe Dublaj

Hard TRUCK 18 Wheels Of Steel (YENİ)












AÇIKLAMA

Gerçekten eğlenerek oynadığım oyunlardan birtanesi vakit geçirmek için bire bir arkdaşlar.
Oyunu oynarken bir yandanda radyo dinliye bilirsiniz :)



LİNKLER


http://www.mirrorcreator.com/files/1VSB5NKQ/Hard_Turck_18_wheels_of_steel_guven66_rdfgag.rar_links


KURULUM

ARKADAŞLAR TEK PART ZATEN OYUN DOSYALARI ÇIKARTIP SETUP exe. Butonuna bastıkdan sonra yüklemeyi yapabilirsiniz

19 Mart 2012 Pazartesi

İslam Alimleri

İslam Alimleri
İmam-ı A´zam Ebu Hanife
İmam-ı Malik
İmam-ı Şafii
İmam-ı Ahmed bin Hanbel
İmam-ı Eşari
İmam-ı Buhari
İmam-ı Müslim
İmam-ı İbni Mace
İmam-ı Tirmizi
İmam-ı Ebu Davud
İmam-ı Nesai
İmam-ı Beyhaki
İmam-ı Taberani
İmam-ı Nevevi
İmam Kasım bin Muhammed
İmam Cafer-i Sadık
Bayezid-i Bistami Hazretleri
Ebul Hasan Harkani Hazretleri
Ebu Ali Farmedi Hazretleri
Hace Yusuf Hemedani
Hace Abdülhalık-I Gocdüvani
Hace Ali Ramiteni
Hace Muhammed Baba Semmasi
Seyyid Emir Külal
Seyyid Muhammed Behaeddin
Alâüddin-i Attar Hazretleri
Hace Yakub-i Çerhi
Hace Ubeydullah-i Ahrar
Kâdi Muhammed Zâhid
Hace Derviş Muhammed
Hâcegi Muhammed Emkenegi
Hace Muhammed Bâkibillah
İmam-ı Ahmed Rabbani
Hace Muhammed Masum Faruki
Hace Seyfeddin-i Faruki
Seyyid Nur Muhammed
Mazhar-ı Can-ı Canan
Mevlana Hâlid-i Bağdâdi

Run-time error 339 hatası

Karşılaşmış olduğunuz problem Visual Basic de yazılmış olan programlarda başka bir bilgisayarda çalıştırırken system32 klasörünün içerisinde mscomm32.ocx dosyasının bulunmamasından kaynaklanmaktadır.Çözüm için aşağıdaki adımları takip edelim.
1- MSCOMM32.OCX dosyasını buradan download ederek C:\Windows\system32 klasörünün içerisine kopyalayalım.
2- MSWINSCK.OCX dosyasını buradan dıownload ederek C:\Windows\system32 kalsörünün içerisine kopyalayalım.
3- Başlat > Çalıştır > regsvr32.exe MSCOMM32.OCX tamam diyoruz.
    Başlat > Çalıştır > regsvr32.exe MSWINSCK.OCX tamam diyoruz ve programı tekrar açmaya çalışalım. Hata alıp almadığımızı kontrol edelim.

4- Probleminiz halen devam ediyorsa; Visual Basic 6.0 Başlangıç Dosyalarını bu adresten indirip kurulum gerçekleştirelim.
Problemin çözülüp çözülmediğini kontrol edip konu hakkında bilgi verirseniz sevinirim.
Kolay Gelsin...

İslam dininde kader Musevilikte kader Mistisizmde Kader

İslam dininde kader 

İslam dininde, kader, ezelden ebede kadar hayır ve şer (iyi ve kötü) meydana gelecek bütün hadiselerin (olaylar) Allah katında malum olmasıdır.
Ehli Sünnet itikadına göre kadere inanmak imanın şartlarındandır ve amentünün bir parçasıdır. Buna göre İslam anlayışındaki kadere inanmayan kişi İslam'dan çıkmış olur.

Musevilikte kader

Musevilik dininde kader inancı diğer dinlere göre bir parça değişiklik gösterir, Museviliğe göre bir insanın kaderi, tüm hayatı boyunca baştan yazılmaz ve bir yıl önceki hâl ve hareketlerine göre yıllık olarak yazılır. Bir yıl boyunca iyi ve hayırlı işler işleyen kişilerin kaderi bir yıl sonrası için iyi yazılır.
Bir Musevi, Musevi Yılbaşısı olan Roşaşana ile Yom Kipur arasındaki 10 gün boyunca bir vicdan muhasebesi yapar ki buna İbranice teşuva adı verilir teşuva İbranice'de geriye dönme anlamına gelir. On gün boyunca, o yıl içinde yapılan tüm hatalı davranışlar gözden geçirilir insanlara karşı yapılan haksızlıklar için Tanrı'dan af dilemek yetmez, o insanlardan da özür dilenmeli ve helalleşilmelidir Tanrı'ya karşı işlenen suçlar içinse tövbe edilir.
9. günün akşamı güneş batmadan bir saat önce Yom Kipur orucuna başlanır. 26 saat aralıksız sürecek olan oruç boyunca çeşitli tövbe duaları edilir. 26. saatin sonunda, orucun bittiğini belirten Şofar (boru) çaldığında, Tanrı'nın gelecek için insanların yeni kaderderlerini yazdığına inanılır.

Mistisizmde Kader

Kader; yanlış bilinen ve bilindiği şekliyle de insan hayatını belirleyen kavramların başında gelmektedir. Kader ilahî takdir anlamında, manasında kullanılsa da aslında bu, kaza kavramının karşılığıdır. Kader; önceden bilmek manasında, insanın ancak sınırlı bir alanda kazanabileceği ve buradaki kullanımıyla bir zamanüstü niteliğe sahip Tanrı niteliğidir. Kader; olacakları bilmek, kaza ise takdir etmektir. İnsan; şartlarla çevrili ve şartlarla beraber günlük hayatını yaşarken ve geleceğini de yönlendirme gayreti içindeyken, kaza kavramı, insan hayatındaki önemi, inansın ya da inanmasın, hayatı biçimlendiren, tartışmasız bir noktadadır. Bu kavram öyle bir şeydir ki, yok denilirse olduğu ve var denilirse, yokluğu dile gelir. Bu kavram kendisini ne tam serbestlikte ne tam bağlılıkta gösterir. "Şu olay kaderdir" dediğimizde, alttan alta öyle olmadığını da hissedebiliriz. Hayatın hem insana hem de yaratıcısına açık bir oluşumlar dünyası olduğu ve yer yer kiminde ilahî izlerin, kiminde de kendi ayak izlerimizin bulunduğu kabul edilirse, hem beşerî sorumluluk-sorumsuzluk dengesi sağlanabilir hem de iki aşırı ucun sorumsuzluğundan kurtulunabilir.

Türk halk kültüründe "Alınyazısı"

“Yazgı” olarak da söylenir. Yeryüzündeki pek çok toplumda insanın yaşayacaklarının önceden Tanrısal bir güç tarafından belirlendiği ve bazı kültürlerde ise bunun bir yere yazılmış olduğu inancı bulunur. Türk kültüründe ise bu yazının insanın alnında olduğu düşünülürdü. Kader anlayışı pek çok inançta mevcut olup insanın başına geleceklerin büyük bir kısmının kendi elinde olmadığı inancına dayanır. Sözcük; "yazı" kelimesiyle ve "yazmak" fiiliyle aynı kökten gelir.[1]

Kaynakça

Ebu Bekri’s-Sıddiyk

Ebu Bekir (Arapça: عبد الله بن أبي قحافة عثمان بن كعب التيمي القرشي أبو بكر الصديق) (tam adı: Abdullah bin Kuhafe bin Kaab et-Teym el-Kureyş, Ebu Bekir es-sıddık) (d. 573 - ö. 23 Ağustos 634), Sünni inanışına göre ilk halife. Müslümanlıktan önceki ismi Abdülkâbe'dir. Müslüman olduktan sonra Muhammed, Ebu Bekir'e Abdullah ismini vermiştir.
En yaygın kullanılan lakaplarından olan es-Sıddîk (sadık, iffetli) sebebiyle sık sık Ebu Bekir es-Sıddîk olarak anılır. Sıddîk lakabını Mirac olayını kendisine haber eden dönemin müşriklerine "Eğer olayı bildiren peygamberse doğru bildirmiştir." şeklinde cevap vermesinden sonra almıştır[1].
Muhammed bin Abdullah'ın, kızı Aişe ile hicret öncesinde Mekke'de evlenmesinden dolayı kayınpederidir. Halifeliği sırasında Kuranmushaf haline getirtmiştir.
Sünni inanışına göre İslâm'a giren hür erkeklerin; Raşit Halifelerin (Dört Halife) (632-634) ve aşere-i mübeşşere'nin ilkidir. Şii inanışına göre ilk müslüman Ali'dir.

Konu başlıkları

 [gizle

Soyu [değiştir]

Ebu Bekir, Benu Teym'lerin Kureyş kabilesindendir, Mekke'de doğmuştur. Babası Ebû Kuhafe, annesi Ümmü'l-Hayr Selma'dır.

Müslüman oluşu [değiştir]

Peygamber ilk vahyi kendisine haber verdiğinde Müslüman olmuştur.
İlk Müslüman tarihçilere göre tüccardı. Kazancının büyük bir bölümünü İslam dini için harcadığı yer alan Ebu Bekir ayrıca ilk Müslümanların İslama davet edilmesinde önemli rol almıştır. Muhammed 622 yılında Mekke'den Medine'ye giderken (Hicret) Ebu Bekir ona eşlik etmiştir. Bu konudan Kuran-ı Kerim'de Tevbe suresi 40. ayetde bahsedilmiştir:
"Eğer siz ona (Peygamber’e) yardım etmezseniz, (biliyorsunuz ki) inkar edenler onu iki kişiden biri olarak (Mekke’den) çıkardıkları zaman, ona bizzat Allah yardım etmişti. Hani onlar mağarada bulunuyorlardı. Hani o arkadaşına, “Üzülme, çünkü Allah bizimle berâber” diyordu. Allah da onun üzerine güven duygusu ve huzur indirmiş, sizin kendilerini görmediğiniz bir takım ordularla onu desteklemiş, böylece inkar edenlerin sözünü alçaltmıştı. Allah’ın sözü ise en yücedir. Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir." (Tevbe, 9/40)
Fahreddin Razi, Leyl Suresi'nin "Temizlenmek üzere malını hayra veren takva sahibi, ondan (ateşten) uzak tutulur. Yüce Rabbinin rızasını istemekten başka onun nezdinde şükranla karşılanacak bir nimet yoktur. Ve o (buna kavuşarak) hoşnut olacaktır." mealindeki 17-21. ayetlerinin, özel olarak Ebu Bekir'den bahsettiğini ve bunun Ebu Bekir'in müslümanların en üstünü olduğu fikrini desteklediğini ifade eder.

Halifeliği [değiştir]

Hicret sonrasında Medine'de Mescid-i Nebevî'nin inşasına katılmış, yardımcı olmuştur. Bundan sonra birçok gazveye katılmış, Bedir Savaşı'nda oğlu Abdurrahman'a karşı savaşmak zorunda kalmıştır.
Muhammed'in 632'deki vefatı sonrası yapılan çeşitli müzakerelerde Ebu Bekir'e bey'at edilmiş, kendisi halife olarak seçilmiştir. Müslüman toplumunun bir kısmı Ebu Bekir'in halifeliğini tanımamıştır.[kaynak belirtilmeli]
Ebubekir döneminde Muhammed'in vefatı sonrası ortaya çıkan dinden dönme hareketlerine, zekât vermek istemeyen kabilelere ve kendisini peygamber ilan eden çeşitli şahıslara karşı savaşılmıştır.[kaynak belirtilmeli]

Kur'anın Mushaf Haline Getirilişi [değiştir]

Ebu Bekir, hafızların bir bir öldürülmesi üzerine tedbir olarak Kur'an'ı mushaf olarak toplatmıştır.
Yaklaşık iki yıllık süren halifeliği hastalanıp vefat etmesiyle son bulmuştur. Son günlerinde yerine imam olarak Ömer'i atamış daha sonra çeşitli istişareler sonrası kendisinden sonra Ömer'i halife tayin eden ahitnameyi Osman'a yazdırmıştır.

Çocukları [değiştir]

Ebu Bekir'in Ümmi Rüman adlı bir kadından dört çocuğu olmuştur.[kaynak belirtilmeli] İsimleri Abdullah, Aişe, Esma ve Abdurrahman'dır.

Lakapları [değiştir]

Câmiu'l Kur'an, es-Sıddîk, el-Atik lakaplarıyla bilinirdi. Ayrıca çok fazla teheccüde kalktığından dolayı"Vaktı Seherde Teheccüd Kılanların Babası" olarakta bilinir.

Süleyman Hilmi Tunahan


http://upload.wikimedia.org/wikipedia/tr/a/a3/S%C3%BCleyman_Hilmi_Hazretleri.gif


Süleyman Hilmi Tunahan (d. 1888, Bulgaristan, Silistre - ö. 16 Eylül 1959 Üsküdar, İstanbul), din adamı, âlîm.
Osmanlı Devleti egemenliği döneminde Silistre olarak bilinen, bugünkü adıyla Bulgaristan'ın Silistre şehrinin bir köyü olan Ferhatlar'da doğdu. Silsile-i saadat büyüklerinden olup otuzüçüncü ve son halkası olarak sevenleri tarafından kabul edilir. İstanbul'da Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı olarak Selatin camileri adıyla bilinen, aralarında Sirkeci'de bulunan Yeni Camii, Fatih semtine bağlı olan Şehzade Camii gibi dini mekanlarda görev yaptı. Vefatından önce Sultan Ahmet Camii'nde görevliydi.
1924 yılında Süleyman Hilmi Tunahan, Kur'an-ı Kerîm okutmak için İstanbul'da Osmanlı sisteminde Medrese adı verilen özel okulunda kendi geliştirdiği eğitim sistemi ile çok sayıda öğrenci okuttu. Bu medreseler mevcut Cumhuriyet dönemi yasalarına aykırı olduğu için eğitim faaliyetleri gizlilik içinde yürütüldü. Süleyman Hilmi Tunahan, Süleymancılık akımını kesin bir dille reddetmiştir. Süleyman Efendi, 1959 yılında devletin bir memuru olarak vefatından sonra da uzun bir dönem bu eğitim faaliyetleri gizli kalmıştır.
Süleyman Efendi, dînî ders verebilmek için devrin en önemli 500 alimini toplamış onlara dinin devamının kendi ellerinde olduğunu, her birinin 2 öğrenci yetiştirmesi halinde 2 nesil daha dinin unutmayacağını anlatmıştır[kaynak belirtilmeli]. Aynı toplantı sonunda resmi makamlara gönderdiği bir telgrafta "Biz isim ve imzaları bulunan dersiamlar hiçbir ücret talep etmeden Müslüman çocuklarından arzu edenlere din dersi vermeye hazırız" diyerek izin istemiş ancak resmi makamların "Memlekette Tevhid-i Tedrisat Kanunu yürürlüktedir. Hilafına hareket şiddetle ceza-i müstelzimdir" cevabı üzerine kendisi ve birkaç dersiam dışında tamamı geri adım atmıştır[kaynak belirtilmeli]. Okutmaya talebe bulamayıp kendi kızlarını okutarak başlamış, daha sonra birer ikişer talebeleri artmıştır. Kur'an-ı Kerîm dersleri gizlilik içinde, izbe ve soğuk mekânlarda şehir içi taksi yolculuklarında, tren kompartımanlarında yürütülmüştür. Daha 30 yaşındayken profesör unvanı alan Süleyman Hilmi Tunahan, aynı zamanda hukuk fakültesini yüksek dereceyle bitirmiştir. Çok sayıda Kur’an kursu hocası, vaiz ve müftü yetiştirmiştir. Tunahan’ın en önemli eseri Kur'an-ı Kerîm okumayı kısa zamanda öğreten “Elif Cüzü”dür. Kendisi kitap yazmaktan çok kitapları yaşayacak ayaklı kitap yetiştirmeyi uygun görmüştür. 1970 yılında dönemin hükümeti tarafından öğrencilerinin oluşturduğu grupların çalışmaları serbest bırakılarak okulları resmen tanındı.

Silsile-i saadat / Silsile-i zeheb / Altun silsile [değiştir]

Ana madde: Silsile-i saadat
İslâm peygamberi Hazreti Muhammed'in kendisinden sonra kendisinin yerine vekâlet edeceğini Hadis-i şeriflerinde haber verdiği evliyaların oluşturduğu zincirdir. Ebu Bekri’s-Sıddiyk ile başlayıp Ebu’l Faruk Süleyman Hilmi Silistrevi ile son bulduğuna inanılan 33 Mürşid-i Kamil´in dahil olduğu manevi yola verilen isme denir.
  1. Ebu Bekri’s-Sıddiyk
  2. Salmân-ı Fârisî
  3. Kâsım bin Muhammed
  4. Cafer-i Sadık
  5. Bayezid-î Bistamî
  6. Ebu’l-Hasan Harkani
  7. Ebu Ali Farimidi
  8. Yusuf Hemedani
  9. Abdu’l-Halık Gucdüvani
  10. Hace Arif Rivgiri
  11. Mahmud İncir Fag’nevi
  12. Hace Arif Ramitini
  13. Muhammed Baba Semasi
  14. Seyyid Emir Külal
  15. Muhammed Bahaüddin Nakşibend
  16. Hace Alaaddin-i Attar
  17. Yakub Çerhi
  18. Hace Ubeydullah Ahrar
  19. Hace Muhammed Zahid
  20. Derviş Mehmed
  21. Muhammed Hacegi Emkengi
  22. Hace Muhammed Bakibillah
  23. İmam-ı Rabbani Ahmed-i Faruk-i Serhendi
  24. Hace Muhammed Masum
  25. Şeyh Seyfüddin Arif
  26. Muhammed Nurü’l-Bedvani
  27. Şemsüddin Habibullah İbn-i Mirza Can
  28. Abdullah-ı Dehlevi
  29. Hafız Ebu Said Sahib
  30. Habibullah Can-ı Canan
  31. Muhammed Mazhar İş’an Can-ı Canan
  32. Selahüddin İbn-i Mevlana Siracüddin
  33. Ebu’l Faruk Süleyman Hilmi Silistrevi